14 Ekim 2011 Cuma 0 yorum

"Seni Seviyorum"



İnsanın doğasıdır sevmek. Doğanın doğasıdır sevmek. İnsan sevgiye muhtaç, sevilmeye muhtaç, sevgiyle yaşar insan.
İnsanın gönlünde her türlü sevgi vardır sayısızca; anne sevgisi, kardeş sevgisi, hayvan sevgisi, toprak sevgisi... Bir de sevgili sevgisi vardır. Sevmek fiilinin gönlümüzde, dilimizde isimleştiği sevgiliye duyalan sevgi vardır. Sevgiliye duyalan sevgi çok başka bir yer tutar gönlümüzde ki, biz ona sevgilim deriz. Sevgiyi ona adlederiz. Bunca hissettiğimiz sevginin içindeki en kutsal sevgidir sevgileye duyulan sevgi. Bundan dolayıdır ki buna da "aşk" ve "meşk" denilmiş. Eğer sevgiliye kavuşursan meşk olur, kavuşamazsan aşk olur.
Sevgiliye duyulan kutsal sevginin sevgileye iletimidir "Seni Seviyorum" sözü. "Seni Seviyorum" çok özel bir sözdür bunan dolayı. İnsanın ağzından çıktıkan sonra geriye dönüşü olmayan kelmeler içerisinde en tehlikelisidir. Bu söz ile en kutsal sevgi adledilmiş olur bir faniye. O artık sevgi duyulan, ismine sevgili denilen, hayatının kopmaz bir parçası olmuştur senin için.
Günümüzde "Seni Seviyorum" sözünden daha değerli bir kavram mı var diye düşünüyorum. Düşündükçe de içim içimi yiyor.Yeni veya eski nesil farketmeden insanlar artık "Seni Seviyorum" lafını ağızlarına öyle kolaya alıyorlar ki, ne anlama geldiğini ya bilmiyorlar ya da değerlerimiz kökten birer değişiklige gidiyor. İki günlük ilişkilerde birbirlerine "Seni Seviyorum" diyorlar. İlişkiler bitince iki taraf da ayrı yöne giderken ortada kalan ise yanlızca "Seni Seviyorum". Orta kalan bu kutsal sözü duydukçada deli oluyorum, içim içimi yiyor.
İnsanlar bilmeli ki hayat sevince güzel. Sevince sevilince değerli. Sana "Seni Seviyorum" diyen birisi varsa bu dünyada, artık önemi kalmaz bu dünyanın. Ama insanlar bilmiyorlar ki; "Seni Seviyorum" sadece bir kişiye denmeli. O senin artık kutsalın olmalı. İsterse meşk olsun isterse aşk o kutsal sözcük bir kişiye ait olmalı. Sevgili dediğimiz kavram özel olmalı.
 
; Sayfa Başına Dön