16 Eylül 2012 Pazar 0 yorum

Dünyanın ‘en parlak’ Türk bilim insanı


Popular Science dergisi, Prof. Dr. Aydoğan Özcan’ı dünyanın en parlak 10 bilim adamı arasında gösterdi. California Üniversitesi’nde görevli Prof. Özcan’ın ‘kan tahlili yapan cep telefonu’, bilimin zirvesinden inmiyor.



ABD’nin California Üniversitesi’nde (UCLA) görevli 32 yaşındaki Prof. Dr. Aydoğan Özcan, kendi laboratuarında geliştirdiği kan tahlili yapan cep telefonu sayesinde ABD’nin en çok okunan dergilerinden Popular Science’ın Ekim 2012 sayısında, “tüm dünyada 2012 yılının en parlak 10 bilimadamı” arasında gösterildi.
Hürriyet'in haberine göre, geçtiğimiz yıl da aynı listede yer alan genç Türk profesör Özcan, Beyaz Saray’ın geçen yıl 94 genç bilim adamı ve mühendise verdiği ‘Başkanlık Kariyer Başlangıç Ödülü’ne layık görülmüştü. Son yıllarda sık sık ABD medyasında yer alan Özcan, kısa süre içinde ABD’nin en çok tanınan bilimadamlarından birisi oluverdi.
UCLA Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Özcan’ın tıpta devrim yaratan cihazı, sıradan bir cep telefonunu hassas tahliller yapan bir mikroskoba çevirebiliyor. Maliyeti sadece 10 dolar olan cihazın kolayca cep telefonuna monte edilmesiyle, her yere taşınması mümkün olmayan pahalı aletlere ve uzun süre gerektiren kan tahlillerine gerek kalmıyor. Bunun yerine hastalıklar her yerde, kısa sürede ve ucuz yolla teşhis edilip sonuçlar bir tuşla tıbbi bir merkezdeki veri tabanına yüklenebiliyor. 
100 BİN HÜCREYE ANALİZ
Cep telefonunun kamera merceği üzerine takılan küçük bir aparatla çalışan sistem, aparatın üzerine yerleştirilen kan örneğinde yer alan yaklaşık 50-100 bin hücrenin aynı anda ve birkaç saniye içinde görüntülenmesini yapıp, telefona yüklenen özel bir yazılımın sayesinde da teşhis koyuyor. Hücrelerdeki değişimi algılayarak, sıtma, verem, tüberküloz, anemi ve AIDS gibi hastalıkları teşhis edebilen bu sistem, sonuçları istenilen sağlık kurumuna ya da doktora da mesaj olarak direk gönderilebiliyor.
BULAŞICI HASTALIKLARA KÜRESEL TAKİP
Popular Science dergisinin yayınladığı basın duyurusunda, Prof. Aydoğan Özcan’ın bu cihazının dünyanın pek çok doktorsuz, laboratuvarsız ve hastanesiz bölgesinde teşhis edilemeyen hastalıkları kolayca ve çok ucuz yolla tespit edebileceği, ayrıca, geliştirdiği “Google Maps” arayüzlü yazılım sayesinde cep telefonlarından toplanan test sonuçlarının bulaşıcı hastalıkların tüm dünyadaki yayılımının takibini yapmaya yarayacağı, bu önlemlerin hızlanabileceğini belirtildi.
14 Eylül 2012 Cuma 0 yorum

Hayata İmza Atan İnsanlardan Nükteler

Sokrat ölüme mahkûm edildiğinde, Eşi:
– Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
– Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim! 

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben bir serserinin
önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:- Ben çekilirim!
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare´e gönderdiğinde, ünlü
yazarın cevabı şu olur:
– Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.
Meşhur bir filozofa:- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye
sorulduğunda:
– Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui´ ye:
– Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul
etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek:
– Hakikaten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf
tutuyorum.
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile´ye hasımlarından biri:
– Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
– Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük
sayılmaz mı?
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon´un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita
üzerinde gezdirerek:-
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye
başlayınca, Napolyon:
– Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
Bir toplantıda bir genç M. Akif’i küçük düşürmek için:
– Afedersiniz, siz veteriner misiniz? diye sorar.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı verir:
– Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer
hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
– Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
– Evet hünkârım, bilirim dediğinde,
Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri
huzuruna gelip telaşla:
– 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
– Bizde onlara yaklaşıyoruz.
Bir filozofa sormuşlar:
– Şansa inanır mısınız?
Filozof:
– Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım.
0 yorum

Mutluluk Öğretisinin Farklı Yüzleri


Akıl ve vicdan sahibi olan her insan hatta hayvanlar dahi bu kalabalık ve arzularla dolu dünyada ihtiyaç hissettiği andan itibaren mutluluğu aramaya başlar. Bir hayvanın ihtiyaç duyduğu mutluluk, insanın ihtiyaç duyduğu mutlulukla kıyaslanamaz; çünkü hayvanın ihtiyaç duyduğu istek, zevk gibi duygular içgüdülerle sınırlanmıştır. Yalnızca insan, erdem sahibi ve olgun insan dahi hayal ettiği ve arzuladığı mutluluğun ne olduğunu, kendisini nelere götüreceğini tam olarak bilmediği için mutluluğun sınırlarını belirleyemez.

Acaba Mutluluk Nedir?
Tasavvufta mutluluk, Hakk’a yakınlaşma halidir. Olumsuzluklarda bile bu şartlardan kurtulma arzusu
içerisinde olan basit düşüncenin tersine, bu olumsuz koşullarda varlığın yokluğunu hissederek
yaşamaktır mutluluk. İbrahim Ethem’in ipek çarşaflarda, atlas yorganlarda, onca mal ve iktidar arasında bulamayıp sarayını,tahtını terk ederek yıllarını verdiği bir çabadır mutluluk. Fahrettin Razi tefsirinde şöyle açıklar: “Mutluluk üç derecedir; ruha ait olan, bedene ait olan ve dışarıya ait olan. Ruha ait olan mutluluk iki türlüdür: Birincisi; ilmin artırılmasıyla görüş kuvvetinin tamamlanması, ikincisi; üstün ahlak ile amel kuvvetinin tamamlanması. Bedene ait olan mutluluk da ikiye ayrılır: Sağlık ve güzellik. (Y.N.: Batı dünyası bunu “wellness, happines, fitness olarak ifade eder.) Dışarı ait olan mutluluk da ikiye ayrılır: Mal ve makam. “Bize dünyada ver” arzu ve isteği de bu kısımlardan her birini içine alır. Çünkü ilim, dünyada nam yapmak ve herkesin önüne geçmek için istenirse bu da yine dünya için yapılmış olur.

Hz. Mevlâna’da Mutluluk:
Hazineyi Kendi İçinde Aramak
Hz. Mevlâna’ya göre bir insanın mutlu olabilmesi sade bir hayat yaşamakla, diğer insanlarla iyi ilişkiler içerisinde olmakla ve gösterişten uzak durmakla mümkündür. Hz. Mevlâna bir gün dostlarına “Şöhretimizin arttığı ve insanların bizim ziyaretimize geldiği günden beri dünya sıkıntılarından rahat
edemiyorum.” demiştir.
Hz. Mevlâna şu hikâyeyi anlatır:
Bir zamanlar Bağdat’ta yaşayan bir adama rüyasında derler ki: Mısır’ın Kahire şehrinin şu adresinin şu sokağında, şu numaralı evin temelinde şu kadar altın var. Gidip alırsan çok zengin olursun. Adam
rüyadır diyor ve pek aldırmıyor. Aynı rüya üç kez tekrarlanınca bunun ilahi bir işaret olabileceğini
düşünüyor ve Kahire’ye gitmeye, anılan adresi bulmaya karar veriyor. Adresi buluyor ama bakıyor ki
adresin sahibi var. Söylese, ‘bana ait’ deyip vermeyebilir, söylemese bu kadar yolu boş yere tepmiş
olacak. Eğer söylemezsem, adamın da bu konuda bilgisi olmadığından bundan yararlanamayacak,
ben de boşuna gelmiş olacağım; eğer söylersem belki müjdemin karşılığı birkaç altın alabilirim, diye
düşünür ve söylemeye karar verir. Buna duyan ev sahibi “Bre ahmak adam! Bir rüyaya inanıp da
Bağdat’tan kalkıp buraya kadar gelmişsin. Bu evi ben yaptım ve temelinde altın olmadığından eminim. Ayrıca bir zamanlar ben de senin gibi, üstelik üç kez, Bağdat’ın filan mahallesinin filan sokağının şu numaralı adresindeki evin temelinde şu kadar altın var şeklinde bir rüya görmüştüm ama rüyaya inanarak Bağdat’a gitme gereği duymadım.” der. Bağdatlı şok olur. Mısırlının rüyasında gördüğü ve tarif ettiği adres kendi oturduğu evdir. O da evinin temelinde aslında altın küpü olmadığından emindir. Birbiriyle tevafuk eden bu iki rüyadan Bağdatlı kendisine şu dersi çıkarır: “Gerçek hazine, mutluluk senin kendi evinde ve gönlündedir. O halde evine, yuvana dön, hazineyi kendi içinde ara.”
Peygamberler ve Filozoflar Mutluluğu Çeşitli Şekillerde Açıklamışlardır:
Hz. İbrahim: “Mutluluk; çalışmak, kazanmak ve kazandığını kendisi gibi olanlar ile paylaşmaktır.”
Hz. Musa: “Mutluluk; insanın benliğini Firavunvari tutkulardan ve hırslardan kurtarmasıdır.”
Hz. Âdem: “Mutluluk; şeytana uymamak ve Havva’ya kanmamaktır.”
Konfüçyüs: “Mutluluk; bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırabilmektir.”
Eflatun: “Mutluluk; her zaman yücelikleri düşünmektir.”
Hz. İsa: Mutluluk; geçmişi unutmak, içinde bulunulan anı hoş görmek, geleceği düşünmemekle
mümkündür.”
Lokman Hekim: “İnsanlar bu sözü, bütün üzüntüleri bir kelimeyle ifade etmek için ortaya atmışlardır.”
Hz. Muhammed: “Mutluluk; hayatı olduğu gibi anlamak ve kabul etmek, zorluklarına katlanarak
bunları aşmak için çalışmaktır.”
Şimdi kendinize şunu soruyu sorun: “Mutluluk hırslara mı kurban edilmeli; yoksa mutluluk için emek mi verilmeli?”
(Alıntıdır.)
12 Eylül 2012 Çarşamba 0 yorum

Nokia N9 İncelemesi

N950 (Solda), N9 (Sağda) 
N950 (Solda), N9 (Sağda)
Nokia N9 çok yakında Türkiye'de satışa sunulacak, bense birkaç aydır N950, geçtiğimiz haftalarda ise N9 ile epey bir oynama, her yönünü, her fonksiyonunu uzun süre kullanma fırsatı buldum. N9, kardeşi N900 'e bazı yönlerden çok, bazı yönlerden hiç benzemeyen, bazı yönlerdense piyasadaki hiçbir cihazla kıyaslayamayacağınız, farklı bir cihaz. Nokia'nın Maemo serisinde sürekli uyguladığı “en yeni/en denenmemiş teknoloji” mottosuna bağlı kalınmış, Symbian ailesiyle ciddi bir bağı yok, kendi yolunda. MeeGo yazılımının ilk, ve Tizen'e dönüşmesinden dolayı muhtemelen son el cihazı olan N9 hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki..

İlk Bakışta

Nokia N9'a genel hatlarıyla bir bakarsak:
  • 3 Farklı renkte (Turkuaz,Mor,Siyah) tek parça polikarbonat kasa, beyaz renk de duyuruldu
  • 3,9 inç, 480x854 ClearBlack AMOLED Gorilla Glass Kapasitif Dokunmatik, 16M renk ekran
  • 135gram ağırlıkta, 116.5 x 61.2 x 12.1 mm, 76 cc
  • WiFi 802.11 a/b/g/n, Bluetooth 2.1 + EDR ve A2DP, Pentaband GSM 2G/3G (HSDPA,HSUPA), USB, NFC
  • Dahili 16/64 Gigabyte, Harici bellek yuvası bulunmuyor
  • Yakınlık Sensörü, Arka-plan ışık sensörü, İvmeölçer, TV-Out,Ön Kamera, Dijital Pusula
  • ARM Cortex A8 1GHz işlemci, 1 Gigabyte RAM, PowerVR SGX530 GPU
  • 8 Megapiksel Kamera, Carl Zeiss Lens, Otofokus, Gerçek 16:9, Dual LED Flaş, Yüz Tanıma, 720p @ 30fps Video Kayıt
  • A-GPS Konumlama, Geoetiketleme, Ovi Maps/Ovi Drive
  • 1450mAh Li-Ion Batarya. Maksimum 11 Saat GSM/6,5 Saat 3G Görüşme, 340 Saat GSM, 420 Saat 3G Bekleme Süresi. 5 Saat Video, 50 Saat Müzik Oynatma
  • GNU/Linux tabanlı MeeGo 1.2 Harmattan işletim sistemi. Webkit2 tabanlı HTML5 destekli tarayıcı, Qt4.7 uygulama desteği
  • Dolby Headphone, Dolby Digital Plus desteği, 320kbps'a kadar bitrate, hemen her kodek için destekli MeeGo video oynatıcı

Kutu İçeriği


Nokia N9, küçük mavi bir kutuda geliyor, kutunun ön yüzünde N9'un temsili bir resmi, arkasında alışıldık yasal metinler dışında bir şey yok, oldukça sade. Kutu içeriği şu şekilde:
  • Nokia N9 (Şüpheniz yoktu değil mi?)
  • Nokia Hızlı USB Şarj Cihazı AC-16
  • Nokia Şarj ve Data Kablosu CA-185CD
  • Nokia Stereo Kulaklık WH-701
  • Kılavuzlar
Kutuda ekstradan fazla bir şey olduğu söylenemez, kulaklık, şarj/data kablosu ve kılavuzlar mevcut, N900'de dahil gelen temizlik bezi ve TV-Out kablosu bu sefer kutuda yok, N9'unuzdan TV çıkışı almak istiyorsanız bu kabloyu ayrıca temin etmeniz gerekecek, elbette diğer benzer Nokia modellerinin kablolarını da kullanabilirsiniz.
Şarj konusunda çok şık ve yaratıcı bir çözüm uygulanmış. AC-16, hoş görünümlü, beyaz bir daire şeklinde, kablosu ise yok. Evet, dahili bir kablosu yok, kablo yerine veri aktarımı için de kullanılabilen CA-185CD kullanılıyor, bu kabloyu çıkarıp yerine başka bir USB uçlu kablo takarak farklı bir cihazı şarj etmek mümkün. Böylece hem şarj için kullanmazken gereksiz kablo karmaşası oluşmuyor, hem de AC-16 çok amaçlı bir şarj cihazı haline geliyor, fikri çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Kulaklık konusunda ise güzel haberler veremiyorum, zira maalesef Nokia N9'umuzun yanında kulaklığı olmadığı için kullanma imkanım olmadı. (zira o kadar acele ettim ki neredeyse gelip alayım diyecektim) Kulaklık konusunda kafa karıştırıcı olan bir nokta da, yabancı kaynaklı resimlerde kulaklığın, kulak-içi olmayan farklı bir model olduğu gösterilirken, Nokia Türkiye'ye göre WH-701 kullanılmış, bu muhtemelen bölgesel bir fark. Kulaklığın WH-701 olduğunu varsayarsak, yeterince iyi bir kalite bekleyebilirsiniz, WH-701, N900/5800XM'de kullanılan WH-205 ile çok benzer bir kulaklık ve aynı aileden geliyorlar. Eğer daha önce kulak-içi bir kulaklık kullanmadıysanız, etkileneceksiniz. Eğer markalı kulak-içi kulaklıklara aşinaysanız, tabii ki bu kulaklıklardan bir Sennheiser kalitesini de beklememeniz lazım.
Nokia'nın yeni duyurduğu, aktif gürültü önleme, bass/treble boost, NFC ve kulak-içi kulaklıklarla gelen Bluetooth kulaklığı Nokia Essence, ve yine yeni duyurulan, Nokia – Monster işbirliğinin eseri Nokia Purity kulaklıkları gördükten sonra, fantezi yapmak gerekirse, gönül isterdi ki bir Purity veya Essence gelsin kutuda.
Nokia'nın sayısız suite uygulamaları (PC Suite, Ovi Suite, Nseries Suite, bunlar benim sayabildiklerim) ve Nokia Link gibi (değineceğim) yeni uygulamaları maalesef bir CD ile sunulmamış, bunları ayrıca kendiniz indirmeniz gerekecek.

İlk Açılış & Fiziksel Özellikleri


Nokia N9'u kutusundan çıkardık ve nihayet elimizde tutuyoruz, N9 tamamen tek parça bir kasaya sahip, 3 farklı renk (Turkuaz,Mor,Siyah) seçeneğine sahip, bendeki turkuazdı (bildiğiniz açık mavi). Kasanın tek parça olmasından dolayı, N9'un içini normal koşullarda hiçbir zaman görmeyeceğiz. N9'un kenarları belirgin hatlara sahip, hafifçe dışarıya doğru bombeli. Eldeki hissi ise “harika”, gerçekten, Nokia bu işi bu sefer sağlam tutturmuş, N9'u elinize aldığınızda etkileneceksiniz, tutuş hissi, materyalin verdiği his çok iyi. Ben mi abartıyorum diye düşündüm ama, Oytun'un cihazı ilk eline aldığındaki yorumu bunu çok iyi özetleyecektir: “Abi tuttukça tutasın geliyor bunu!”
Hissiyattan ve materyalden bahsettik, biraz da görünüm ve estetikten bahsedelim. N900 ve hatta N950'nin estetik açıdan inanılmaz cihazlar oldukları söylenemez, ancak N9 bu noktada bambaşka diyebilirim, kullanım esnasında Nokia N9 tamamen tek parça, içi sanki her yeri eşit doldurulmuş gibi, dengeli hissettiriyor. Boyası hem görünüm hem dayanıklılık açısından çok iyi, polikarbonatın sadece üst yüzü değil tamamı aynı renkte olduğu için, hafif hasarlarla boya atma durumu oluşmuyor, çünkü üst katmanın boyası attığında bir alt katman yine aynı renkte. Ekran kısmını tutan siyah bölüm hafifçe dışa çıkıntılı, ekranla bu bölüm arasında hiçbir kesinti yok, böylece ekranın dışından parmağınızı kaydırarak geldiğinizde tüm dokunuşlarınız alınmış oluyor, bu da SWIPE dediğimiz (değineceğim) harika deneyimi yaratmayı sağlıyor. N9'un tasarımı tamamen yenilikçi ve farklı bir model, hepsi birbirine benzeyen Android ve iPhone serilerinin aksine, bir N9'u bir kez görmeniz, ileride onu kolayca sektörün geri kalanından ayırabilmeniz için yeterli.
microSIM ve şarj yuvalarımicroSIM ve şarj yuvaları
N9'u elimizde tutuyoruz demiştim;
  • Ön yüz son derece sade, tamamı ekran, NOKIA logosu, ön kamera ve şarj/bildirim durumlarında yanan hoş görünümlü, beyaz renkli bir uyarı ışığından ibaret.
  • Alt (manzara modunda tuttuğumuzda, sağ) kısmı hoparlör çıkışı ve logolara ayrılmış, üst kısmında 2 parça, mantıklı bir şekilde kapatılmış bölmeler var, bu bölmeler günlük kullanımda hiç varlığını hissettirmediği gibi, N9'un tek parça görünümünü korumuş oluyor. Tahmin edebileceğiniz üzere, biri SIM kart, diğeri de şarj için. Şarj için olan bölümün kabartılı kısmından bastırınca açılıyor, o bölme açıkken diğer bölmeyi hafifçe kenara çekerseniz sim kartı taşıyan küçük tabla geliyor elinize. Herşey gayet ince düşünülmüş, N9'da gereksiz hiçbir delik, detay olmaması sağlanmış. Bölmeler hakkında tek itirazım, SIM kart tablasının kaybolmaya çok elverişli olduğu, şarj bölmesini sağlayan parçanın da cihazın genel verdiği dayanıklılık hissine ters şekilde, kopacakmış hissi verdiği. Bölmelerin hemen yanında, dikkatlice gömülmüş bir 3,5mm jack var, kulaklık ve TV-Out için. N9'daki görünür tek delik, boyayla aynı rengi paylaşmayan tek ciddi nokta burası, ancak görünüme zarar vermek bir yana, oldukça hoş bir şekilde planlanmış.
  • Sol taraf tamamen boş, boyaya ayrılmış bir alan.
  • Sağ tarafı ise 3 basit tuşa sahip, evet N9'da sadece 3 tuş var, QWERTY klavye yok, tamamen dokunmatik. Bu yan yana 3 tuşun özelliği, sesi kısmak, açmak ve güç/kilit tuşu, yani son derece basit ve tahmin edilebilir özelliklere sahipler, tasarımdaki sadeliğe uygun şekilde.
  • Arka yüzü çevirebiliriz, arkası önünden de sade, kasaya gömülü çift LED flaş, NOKIA ve Carl Zeiss logolu küçük bir gümüş renk parça ve üzerinde de 8 megapiksellik kamera mevcut, kamerayla ilgili detaylara daha sonra değineceğimden şimdilik bahsetmiyorum.
Nokia N9, sadece 135gram (N900 181gramdı) ağırlığa sahip ve oldukça ince, cebinizde varlığını hissettirmeyeceği bir gerçek, daha önce N900 tarzı ağır bir cihaz kullandıysanız N9 size inanılmaz formunda gelecek, cihazın ağırtlığı ve kalınlığına pek takılmayan ben bile, N9'u bu yönden takdir etttim.
Dayanıklılık olarak, elbette ki kesin sözler söyleyebilmek için uzun süren acılı testler gerekir ama, N9 diğer Nokia akıllı cihazlarından çok ÇOK daha dayanıklı hissi verdi, öyle ki sert koşullara, düşme ve ıslanmaya nispeten daha dayanıklı olmasını beklemek mantıklı olur, ekranı Gorilla Glass, kolay kolay zarar vermeniz, çizmeniz mümkün değil, boyanın dayanıklılığından zaten bahsetmiştim.
Nokia N9 (Solda), Nokia N900 (Sağda) 
Nokia N9 (Solda), Nokia N900 (Sağda)
Görünüme ve estetiğe bu kadar hoş sözü boşuna söylemediğimi, N9'u ilk görüşünüzde anlayacaksınız. Nokia, belki de tarihinde yaptığı en estetik ve güzel görünümlü cihazı çıkartmış ortaya, kasada hiçbir gereksiz detay, fazlalık, çıkıntı yok, herşey bir “bütün” hissi veriyor, ne N900 ne N950'nin N9 gibi bir estetiği kesinlikle yok. Bunun elbette çok önemli birkaç götürüsü de olmuş, N serisi cihazlardan alıştığımız bazı özelliklerden estetik adına ödün verilmiş, biraz da bunlardan bahsetmek gerekirse:
  • Diğer N serisi cihazlarda gördüğümüz Stand kısmı N9'da yok, yani cihazı dik tutacak bir parça bulunmuyor. Bunun götürüsü tahmin edebileceğiniz üzere video izlerken bir yere koyamamak, masaya koyup kullanma şansınız olmaması, N9'u bu şekilde kullanmak istiyorsanız ayrı bir stand almanız gerekecek.
  • Kamera koruyucu bir parça mevcut değil, belki bunu gerektirecek bir durum yoktu veya kameranın çalışmasına engel oluyordu, sebebini bilemiyorum ama bu parça N9'dan kaldırılmış. Bunun bir sebebi de manyetik oluşundan dolayı, dijital pusulayı etkileyecek olması olabilir.
  • MicroSD ile harici kart desteği maalesef N9'da bulunmuyor. Nokia N9, 16 ve 64GB'lık iki farklı şekilde piyasaya sürülüyor, 64'ü alanların sırtının kolay kolay yere gelmeyeceği bir gerçekse de, 16 Gigabyte olanın harici kart desteği de olmaması ciddi bir eksi, en azından N900'deki kadar, 32 Gigabyte olarak sunulabilirdi. N9'da hafızayı arttırmanın tek yolu, biraz maceraperest olup USB OTG üzerinden harici bir disk/bellek bağlamaktan geçiyor, ki bunun da günlük kullanımda pek işinizi görmeyeceği bir gerçek. N9'un 8mp resim çekip, 720p video kaydettiğini, 100lerce megabyte'lık oyunlar oynatıp, film/müzik depoladığını düşünürseniz 16 GB olan modeli almak pek akıllıca bir yatırım olmayabilir.
  • Tek parça tasarımın katkıları tartışılmaz olsa da, en büyük götürülerinden biri de kasayı açamamak. Dolayısıyla kolay bir şekilde bataryayı çıkarma imkanı sunulmuyor, ancak biraz dikkatle (muhtemelen garantiyi bozarak) veya servise teslim ederek bataryayı yenilemek mümkün.
  • Kart yuvası bildiğimiz SIM kart yuvası değil, microSIM, dolayısıyla kartınızı yeniletmeniz gerekecek, ayrıca gelen geçen diğer %99 insanın kartı normal SIM olduğundan sizin telefonunuza takıp kullanamayacaklar. Gerçi bu bir artı da olabilir, bakış açınıza kalmış.
Eh, estetik ve görünümden, hissiyattan bu kadar övüp, bir anda bunun götürülerini art arda sıralayınca şok etkisi yaratmamışımdır umarım. Fonksiyonelliği estetiğin önüne koyan biri olmama rağmen, Nokia N9'daki bu tercihler, bu harika tasarımı ortaya çıkartmak için eğer gerçekten zorunda kalınmışsa, bence değer. En çok rahatsız olduğum şey, MicroSD kart desteğinin sunulmaması oldu, diğerleri bir şekilde etrafından dönülebilen problemler, ancak MicroSD kart desteğinin sunulmaması önemli, 64'lük olan varken 16 Gigabyte sürümü almadan önce tekrar düşünmelisiniz.

N9'un Ekranı

n9incele6.jpg
Kasa ve genel hatlar buraya kadardı, sanırım söylenebilecek pek çok şeyi söylemiş oldum, gelelim N9'un bir başka önemli yanına: ekranı. N9'un ekranı, belki piyasadaki en iyi değil ama, çok iyi. 3,9” ekran oldukça geniş, ön yüzün çok büyük bir bölümü zaten ekrana ait. 480 x 854 inanılmaz bir çözünürlük olmasa da, fazlasıyla yeterli bir alan sunuyor, buna bir de ClearBlack AMOLED'i, çizilmez Gorilla Glass'ı, 16 Milyon renk, kapasitif ve multitouch'u da eklersek, N9'un ekranı her yönde fazlasıyla iyi.
Anti-glare polarizer işini çok iyi yapıyor, N9 hem doğrudan ışık altında hem de karanlık ortamda çok performanslı bir ekrana sahip, doğrudan gün ışığı bile bu ekranda diğer ekranlardaki kadar rahatsız edici değil. AMOLED ekran son derece parlak, kullanımda olmadığı zamanlarda ise çok net görülebilecek bir ekran koruyucuya ev sahipliği yapıyor. ClearBlack teknolojisi sayesinde, N9 ile siyahlar gerçekten siyah.
N9'un ekranının bir özelliği de, daha önce bahsettiğim üzere bittiği nokta kasadan bağımsız değil, çok iyi bir kullanışlılığa sahip, köşeleri özellikle net bir şekilde kesilmek yerine, yuvarlatılmış, bu sayede Harmattan arayüzünün bir gerekliliği olan köşelerden kaydırma hareketini inanılmaz bir rahatlıkla yapabiliyoruz, bu arayüzün başka bir şekilde hayata geçirilmesi kullanıcıyı çıldırtabilecekken, bu ekranda kenarlardan başlayarak ekranı kullanmak son derece rahat.
N9'un AMOLED'ini, N950'nin LCD'si ile kıyaslama fırsatım da oldu, kesinlikle AMOLED ekran çok daha sağlam, net renklere sahip ve tamamen dikkatsiz bir kullanıcının bile farkı saniyesinde anlayabileceği kadar canlı bir sonuç verdi, dolayısıyla N9'un renk derinliğini sadece N9'a bakarak anlayabilirsiniz.
Ekranla ilgili söylenebilecek tek dezavantaj, PenTile matrix kullanılmış olması, bu da her pikselin üç değil 2 alt pikseli var demek oluyor, bu durum piksel yoğunluğu düşük ekranlarda kendini ekranda ince çizgiler halinde bozulmalar olarak gösterebilirken, N9'da özellikle aramama rağmen bu sıkıntıyı yaşamadım, gerçekten çok dikkatli değilseniz, bu durumu farketmeniz bile güç. Yinede, bunu küçük bir eksi olarak bir kenara yazabiliriz. Özetle: N9'un ekranı son derece canlı, kaliteli ve olabilecek en iyi dokunmatik deneyimi sunuyor.

N9'un Donanımı


N9'un dış özelliklerinin ve ekranının ne kadar iyi olduğundan yeterince bahsettim sanırım, gerçi bunları cihazı elinize alır almaz zaten farkedeceksiniz, isterseniz biraz da kaputun altına inelim.
Nokia N9'da ARM Cortex A8 1 GHz işlemci, PowerVR SGX530 grafik işlemci ve 1 GB RAM bulunuyor, bu da bu özellikleriyle N9'un, donanım anlamında Nokia'nın (GPU hariç) en iyisi olduğu anlamına gleliyor. Bu bileşenleri daha detaylı incelersek:
  • ARM Cortex A8 1 GHz işlemci, Nokia ürünleri arasında en iyi olsa da, N9'un çıkacağı tarihte bu işlemciden çok daha iyi alternatifler de mevcut, A9 serisi çift çekirdek bir işlemci kullanılabilirdi mesela. Cortex A8, Nokia'nın N900'de de kullandığı işlemcinin aynısı, sadece daha yüksek bir değerde çalışıyor artık.
  • PowerVR SGX530, N900'de kullanılan aynı GPU, pek de sağlam bir görüntü çizmiyor, N8'de kullanılan Broadcom BCM2727 ile yarışabilecek düzeyde değil. SGX530, artık başka bir çağda bırakmamız gereken bir GPU. Basit bir karşılaştırma olarak (elbette GPU'ları karşılaştırmak bu kadar basit değil): yine çok popüler bir GPU olan SGX540 (Nexus, Droid..) 28 Milyon üçgen çizebilirken, SGX530 sadece 14 milyon civarında.
  • Etkileyici olan kısıma gelirsek: Nokia N9'da tam 1 Gigabyte RAM mevcut. Bu alan, N900'de sunulduğu gibi 256 RAM + 700~ SWAP şeklinde değil, tamamı gerçek RAM. N9 bu sayede siz cihazı kullanmazken de ihtiyacınıza göre işe yarayabilecek pek çok uygulamayı bu geniş belleğinde tutup, ihtiyaç duyduğunuz an sunabiliyor, bunun performansa ciddi bir olumlu etkisi mevcut.
Saf donanım gücü olarak bakarsak, Nokia N9 kendi sınıfında çok da etkileyici bir görüntü çizmiyor, pek çok rakip modelde hem CPU hem GPU olarak N9'un sunduğu donanım çözümlerinden daha iyi çözümler zaten mevcut. Buna tek istisna, 1 Gigabyte olarak sunulan RAM olabilir, piyasadaki birkaç cihazın dışında, oldukça popüler iPhone 4S gibi cihazlar halen 512 MB RAM'e sahipler.
Donanımın performansa olan etkisi ise çok daha farklı bir konu: N9'un arayüzü ve MeeGo işletim sistemi mevcut donanımla, deyim yerindeyse “yağ gibi akıyor”, hiçbir anlamda donanımın eksikliğini hissetmiyorsunuz. Bunu sağlamak için nasıl bir formül kullanıldıysa, diğer mobil üreticilerin alması gereken ciddi dersler var, arayüzün akıcılığına daha sonra yine değineceğim. 1 Gigabyte RAM'in MeeGo'nun zaten en güçlü kalelerinden biri olan multitasking performansına etkisi harika olmuş.
Teorik olarak çok da güçlü görünmeyen N9 donanımı, pratikte oldukça işlevsel. Yalnız burada tek kuşkum, SGX530'un bu platforma gelecek oyunlarda bir darboğaz yaratıp geliştiricileri zorlayıp zorlamayacağı. Şimdilik bu yönde bir şikayet duymadığımı da eklemeliyim.
Özetle; Nokia N9'un donanımı kendi sınıfı için ciddi bir yenilik içermiyor, çok daha iyi çözümler piyasada mevcut, N900'den neredeyse 2 yıl sonra halen (saf donanım gücü anlamında) N900'de bırakılan yerden çok çok da önde değil. Diğer yandan, mevcut donanımın N9 'da oldukça iyi bir performans verdiği, kaputun altındaki sıkıntıların kullanıcıya yansımadığı da bir gerçek. Yine de böyle bir sistemin daha modern bir donanımla nasıl mükemmel bir sonuç ortaya çıkaracağı görülecek şey olurdu.

N9 Batarya Ömrü

Battery UsageBattery Usage
Nokia N9'un bataryası 1450 mAh kapasiteli, resmi rakamlara göre maksimum 11 saat GSM, 7 saat 3G görüşme, 380 saat GSM, 450 saat 3G bekleme, 4,5 saat 720p video oynatma ve 50 saat müzik çalma kapasitesi mevcut.
Nokia N9'ın bekleme moduyla ilgili herhangi bir şüphe yok, N9 siz ne kadar isterseniz o kadar bekleyip, bekleme süresi konusunda canınızı sıkmıyor, ekranda sürekli açık olan ekran koruyucu kafanızı karıştırmasın, onun sistemin güç sarfiyatına neredeyse hiçbir etkisi yok.
Aktif kullanımda N9, büyük ekranı ve bol kepçe dağıtılmış özelliklerine rağmen kabul edilebilir bir süreye sahip, geceden şarj ettiyseniz gün içinde genel amaçlı kullanımınızı halletmeyi başarıyor, genel kullanımda sizi gün boyu bataryayla ilgili rahatsız etmiyor, bunun tek istisnası tabii ki ağır oyunlar ve yoğun web kullanımı, bu durumlarda 3-5 saatte N9'un şarjını bitirmeniz mümkün. N9'un aktif kullanım süresi için “iyi” ve “sorunsuz” diyebilirim, bataryayı dert etmeden rahatça kullanıyorsunuz, ancak kaputun altında verilen bazı ödünler burada beklenmedik müthiş sonuçlar da doğurmamış.
En çok dikkatimi çeken, batarya ömrüyle ilgili yazılımsal özellikler oldu, zirâ N9'da bataryanızla ilgili pek çok detay üzerinde net bir hakimiyet kurmanız mümkün. Ücretsiz bir yazılım olan Battery Usage ile N9'un tek tek hangi bileşen ve uygulamalarının ne kadar bataryanızı harcadığına kadar detaylı raporlar alabiliyor, Geliştirici Modu aracılığıyla bilmek istemeyeceğiniz kadar çok enerji detayına ve grafiklere ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca sizin belirlediğiniz bir yüzdeden sonra devreye giren güç tasarrufu modu, gerçekten de enerji sarfiyatını düşürmekte etkili bir çözüm oluşturuyor ve bu moda geçerken sizi uyardığı için şarjınızın az kaldığını fark edip frene basabiliyorsunuz. Nokia'nın bu işe bu kadar detaylı araçlar ayırmış olması güzel.
Bataryayla ilgili en büyük olumsuzluk ise, çıkaramıyor oluşunuz. Haliyle uzun süreli kullanımda ömrü kısalacak olan bataryanızı değiştirmek gibi normalde 5 dakikalık bir süreç için cihazınızı Nokia servisine teslim etmeniz gerekiyor. Ayrıca birden çok batarya alıp dönüşümlü kullanmak gibi alışkanlıklarınız varsa onlara da N9'da veda ediyorsunuz, bunun için PortaPow benzeri bir harici taşınabilir batarya almanız gerekiyor.

N9'da Konumlama (A-GPS), Veri Aktarımı (WiFi/BT/USB/NFC) ve İletişim (3G/2G/SMS/MMS)

Haritalar uygulaması
Nokia N9 sınıfına uygun bir şekilde, pek çok konumlama, aktarım ve iletişim özelliğine imkan sağlıyor. Konumlama için A-GPS ve harici GPS cihazı desteği mevcut, Nokia'nın bir süredir diğer akıllı telefonlarında da sunduğu gibi, N9 için de hayat boyu ücretsiz sesli navigasyon hizmeti mevcut, haritaları cihazınızın hafızasına indirebiliyorsunuz, konumlama için sürekli çevrimiçi olma zorunluluğunuz kalmamış oluyor. donanım oldukça iyi çalışıyor ve yerinizi tespit etmekte herhangi bir sorun yaşamıyor, şehir merkezinde dış mekanda yerimi saniyeler içinde tespit etti ve bu işi oldukça başarılı yapabildiğini söylemeliyim.
N9'da konumlama için 2 ayrı uygulama sunuluyor, Haritalar ve Sürüş. Haritalar, klasik, Dünya'ya yukarıdan baktığımız yazılım, ilk açılışta haritayı yükleyip çizdiği için birkaç saniye atlamalar yaptığı net şekilde fark ediliyor, bundan sonrasında ise oldukça performanlı, aradığınız noktayı hemen çizip gösterebiliyor, rotanızı anlık olarak oluşturup, yürüyerek/araçla/toplu taşımayla ortalama varış sürenizi gösterebiliyor, hemen bir yol tarifi isteyebiliyorsunuz. Toplu taşıma için olan yol tariflerini çıkarabilmesi iyi düşünülmüş, ancak bazen bunu çok yerinde yaparken bazen de çok fantastik rotalar çıkarabiliyor veya hiç sonuç vermeyebiliyor bu moddayken. Veritabanı oldukça kaliteli, yalnız arama fonksiyonu bazen fazlaca mükemmeliyetçi olabiliyor, “Güvenpark” sonuç vermezken “Güven park” ı biliyor mesela. Bir de Haritalar üzerinde “Yakında” butonu var, bunun sanıyorum ki yakındaki mekanları vermesi gerekiyordu ancak Ankara 'da bu butonun hiç bir işlevini göremedim ben, mekanları yine menüden aratmak gerekti.
Tek bir dokunuşla rota çizdirmek çok kolay 
Tek bir dokunuşla rota çizdirmek çok kolay
Haritalar'dan bahsettik, diğer uygulamamız Sürüş, adından da anlayabileceğiniz üzere araç kullanırken kullanmanız için dizayn edilmiş, büyük büyük butonları, kocaman puntolu yazıları olan bir uygulama bu, olması gerektiği gibi tüm ekranı kaplıyor, son derece akıcı ve sorunsuz, araç kullanırken kendisiyle uğraşmak durumunda kalmıyoruz. Çok da basit bir arayüzü var, önümüzde bir harita, sol tarafta hız/kalan yol, ve bir menü tuşu. Bu menüden basitçe gitmek istediğiniz yeri yazıyorsunuz, hemen sizin için bulup tahmini süreyi ve kalan yolu hesaplayıveriyor, tek dokunuşla rotanızı çizip sizi varış noktanıza kadar görsel ve sesli olarak ulaştırıyor, son derece pratik ve araç-içi kullanım için fevkalade rahat, navigasyonun istenince ne kadar pratik bir şey olabileceği ve sorunsuz çalışabileceğini gösteriyor.
İki küçük eksiklik olarak, birincisi Sürüş uygulaması kendiliğinden Gece moduna geçemiyor, sizin geçirmeniz gerekiyor, bunu basitçe saate bakıp kendisi yapabilirdi. İkincisi, yol boyunca istediğiniz her tür mekanı, ATM'yi vs. önemli yeri gösterebiliyor, ancak hiç birine dokunup hakkında daha fazla bilgi alamıyorsunuz, sadece orada olduklarını görmek mümkün, isimlerini bile görmek mümkün değil. Tabii ki bu kadar rahat ve işe yarar bir uygulamada böyle küçük aksaklıklara çok detaycı bakmadan dikkat etmek güç.
Konumlamayla ilgili son olarak; Birkaç ufak sıkıntıya rağmen, son derece memnun kaldım, istediğim yerleri kolayca bulup hızlı rotalar çizmesi, anlık takibini yapabilmesi ve arayüz/performans olarak tatmin ediciliğiyle N9'un konumlama servisleri tamamen gündelik hayatımın bir parçası olmayı başardı. Çok pahalı bazı ticari konumlama uygulamalarında (Sygic?) sunulan bazı ekstra verilere (trafik,hava durumu,radar pozisyonları gibi) sahip olmasa da, tek bir kuruş ödemeden N9'unuzu aldığınızda gayet kaliteli ve ticari servislere iyi bir alternatif olan sesli navigasyonunuz olacağı bir gerçek.
Biraz da veri aktarımından bahsedelim. Nokia N9, aklınıza gelebilecek tüm WiFi profillerini (a/b/g/n) destekliyor. Kablosuz performansını, Nokia N900, N950 ve N9 ile üçlü test etme imkanım oldu. N900, hem N950 hem de N9'dan bariz bir şekilde avantajlı, N9'un 3-4 ağ bulabildiği yerlerde 10 kadar ağ bulup bağlanma imkanı sağladı. N950 ile N9 arasında aslında bir fark olmaması gerekirken, burada sonuçlar biraz karışık oldu, N950 ve N9 bazen çok iyi performans verirken, bazen de karanlıkta kaldılar ve kablosuz performansları ciddi anlamda düştü, bunun hangi açıyla, ne şekilde tuttuğumuzla bir alakası olup olmadığını da denemeye çalıştım ancak net bir nedene ulaşamadım, N950 ile N9 genellikle benzer bir performans izlediler, her iki cihazın da PR1.1 olduğunu belirteyim. N9/N950'nin kablosuz performansları fena değil, ancak yeterince stabil olmadığı izlenimi uyandırdı bende, N900'ün kablosuz performansı ise burada yeni cihazlara açıkça “biz daha ölmedik” diye bağırmış oldu.
N9'un Bluetooth özelliği klasik Nokia kalitesinde, Bluetooth 2.1 üzerinden her tür aktarım ve profil destekleniyor, kısıtlama, saçmalık elbette ki yok. Yalnız cihazın geldiği haliyle bir dosya yöneticisi kurulu değil, bu sebeple müzik vs. veri paylaşmak için bir dosya yöneticisi indirmeniz gerekiyor. Bu da Ovi Mağaza'dan 2 dakikanızı bile almayacak son derece kolay bir süreç. Bluetooth kulaklığımı, kumanda tuşları dahil sorunsuz kullandım. NFC özelliğini Bluetooth aktarım başlatmak için kullanma imkanınız da var.
USB bağlantısını depolama ve PC Suite için iki ayrı modda kullanabiliyoruz, ya da sadece bir kaynaktan şarj almak için kullanmamız da (Mesela otobüslerde infotainment ekranlarının USB ucuna bağlayıp şarj etmek gibi. Benden duymadınız.) mümkün. Depolama modunda N9 kendini bir flash bellekmiş gibi sisteme, harici bir hafıza alanı olarak tanıtıyor. Bu sayede hemen her tür USB bellek destekli cihaza (televizyon,set-top box vs.) N9'u bir flash bellek gibi tanıtıp veri aktarımı yapmamız mümkün. Senkronizasyon/PC Suite modu Nokia kullanıcılarına tanıdık gelecektir, cihazı PC'nizden güncellemek, verilerine ulaşmak, SMS almak/göndermek, senkronize etmek, harita yüklemek vs. işlemleriniz için bu modu kullanıyorsunuz. Buraya kadar saydıklarım uzun süredir bildiğimiz şeyler. N9'un da desteklediği, yeni bir fonksiyon ise, Nokia Link. Link, son derece basit bir arayüze sahip, bir o kadar da etkili bir senkronizasyon uygulaması. Nokia N9'unuzu PC'nize bağladığınız anda, bilgisayarınızdaki -seçtiğiniz konumlardan- müzik/video/resimleri alıp N9'a, N9'dakileri alıp bilgisayarınıza eşitliyor, böylece her zaman bilgisayarınızla güncel kalmış oluyorsunuz, sizin ekstra bir efor sarfetmenize de gerek yok, bir kez ayarladığınızda Link işleri sizin için devralacak. Oldukça pratik ve şimdiye kadar neden var olmadığını anlayamadığım bir uygulama Link, maalesef son derece ironik ama, Linux'ta çalışmıyor.
Son olarak NFC'den bahsetmek gerek. Near-Field Communication, yani NFC, iki NFC destekli cihaz yan yana geldiklerinde bağlantı kurmalarını sağlayan bir teknoloji, ödeme yapmak, veri aktarımı, bilgi paylaşımı vs. pek çok amaçla kullanılmaya başlanan yeni bir teknoloji, en güzel örneklerinden biri telefonunuzu dokundurduğunuzda müziklerinizi çalmaya başlayan Play360. Güzel bir NFC uygulaması olan Poken (mağazadan indiriyorsunuz) ile NFC-tabanlı bir kartvizit değiş tokuşu yapma ve sosyal ağ imkanı mevcut, NFC kullanarak veri aktarımı başlatabiliyor, NFC etiketlerini okuyabiliyorsunuz. Oldukça potansiyelli bir teknoloji, özellikle veri aktarımını olabilecek en kolay ve hızlı hale getirmesi etkileyici. Kağıt üzerinde oldukça etkileyici bu teknolojinin tek ve en önemli sıkıntısı, bunları yapmak için bir başka NFC aracı/cihazı bulmanız gerekmesi olmalı. Maalesef NFC özellikle ülkemizde pek de yaygın olmadığından, en azından veri aktarımı gibi amaçlar için NFC kullanmanız biraz güç, kendi kullanımım süresince NFC'ye işimin “hiç” düşmediğini söylersem durumu anlayabilirsiniz. Etrafınızda NFC destekli cihazlara sahip insanlar, NFC destekli ekipmanınız veya NFC araçları barındıran mekanlar yoksa, NFC şimdilik sizi pas geçecek. Ufak bir not olarak; Nokia N9, temassız ödeme yapmayı desteklemiyor.
Mesajlaşma arayüzüMesajlaşma arayüzü
Veri aktarımı özelliklerinden bahsettiğimize göre, klasik telefon özelliklerine de şöyle bir değinelim. Nokia N9 burada tabii ki eksiksiz bir desteğe sahip, Pentaband 3G, Quad-band 2G desteği mevcut, SMS ve MMS var. SMS'leriniz pek çok akıllı cihazda olduğu gibi alt alta görüşmeler şeklinde listeleniyor, SMS'leri takip ettiğiniz alandan başarıyla diğer IM hesaplarınızı da -ki neleri desteklediğini detaylıca açıklayacağım- kullanabiliyorsunuz. N9'da desteklenmeyen tek özellik 3G Video Arama, Maemo cihazlarında hep eksik bırakılan bu özellik MeeGo'da da yok, 3G üzerinden video arama yapamıyoruz, ön-kamera sadece veri aramaları için kullanılabilir durumda.
Daha önce diğer Nokia'larda gördüğümüz ve N9'da olmayan iki veri aktarım modu daha var: FM Alıcı/Verici ve CIR (Consumer Infrared) portu. CIR, N900'e civardaki araçlar için (Televizyon, müzik seti gibi) kumanda olma imkanı sağlıyordu, N9'da bu port mevcut değil. FM Alıcı/Verici ise varsayılan olarak yok, ancak aslında üzerine sayfalarca yazılıp çizilmesi gereken, MeeGo'nun açık/özgür doğası sayesinde, çipi bulunmasına rağmen Nokia tarafından sunulmayan bu özellik için şimdiden geliştirilmiş FM Radyo uygulaması mevcut ve çalışıyor. Yalnız bu söylediğim sadece Alıcı için geçerli, vericinin çalışıp çalışmayacağı bilinmiyor.
Bu bölümü özetlersek, N9'da ilgi çeken iki özellik NFC ve Pentaband. Türkiye'de yaşayan ve fazla yurt dışına çıkmayan kullanıcılar için her ikisi de çok anlam ifade etmeyebilir, N9 genel anlamda gerekli tüm veri aktarım yollarına sahip, ancak N Serisinde alıştığımız bazı ekstralar/lükslerden N9'da vazgeçilmiş. CIR ve Verici'ye karşılık, HDMI Çıkış alınsaydı iyi bir “pazarlık” olabilirdi ama, bu noktada N9'un ileriye yönelik attığı bir adım yok, hatta N900 sahiplerinin bunu geriye yönelik bir adım olarak görmeleri dahi mümkün.

N9'un Kamerası


Nokia N9'un kamerası, tek bir satırda: “8 megapiksel (3264x2448 piksel) Carl Zeiss F2.2 otofokus lensli çift-LED flaş ve 720p video kayıt, Yüz Tanıma ve Geoetiket özelliği”
Şimdi biraz bunları açalım, N9'un kamerası aslında gerçekte 8mp değil, 8.7 megapiksel, fazladan 0.7'nin sebebi klasik 4:3 sensörler gibi, geniş ekran fotoğraflar çekerken ciddi çözünürlük düşmelerinin önüne geçilmiş oluyor, 16:9 modda 7.1 megapiksel resim çekebiliyoruz. Fotoğrafların kalitesi bir Nokia N8 değil tabii ki, ancak piyasadaki pek çok akıllı telefonu kıskandıracak düzeyde iyi.
Kamera yazılımı şimdiye kadar gördüklerim arasında bariz şekilde en hızlısı, hemen açılıp kapanıyor, resmi çeker çekmez işlemi tamamlayıp bir sonraki fotoğraf için sizi bekliyor, dokun, çek, kapat, çok basit. Arayüzü son derece minimal, ne nerededir hemen anlıyorsunuz, klasik olarak sunulan tüm kamera ayarları yine aynı şekilde korunmuş, bunların yanında akıllı telefonlarda standartlaşmış Yüz Tanıma (anında çalışıyor) ve Geoetiketleme fonksiyonları da mevcut. Yazılımın kullanımı çok kolay, herhangi bir noktaya dokunarak odaklanma sağlayabiliyor, sağa doğru çekerek dijital zoom yapabiliyorsunuz, kullanışlılık anlamındaki tek sıkıntı N9'un kasasında ekstra bir kamera tuşu bulunmaması, bu yüzden iki elinizle kamerayı tuttuğunuzda ekran üzerindeki çekim tuşuna basmaya çalışmanız lazım ki, bunu güç tuşunu kameradayken kamera tuşu olarak kullanmayı sağlayacak basit bir ayarla gidermek varken düşünülmemiş olması kötü, sıklıkla üçüncü bir elim olsa dedirtiyor.
Fotoğraflarla ilgili olarak bir ayrıntı: Nokia, detayları saklama ve fotoğraflar üzerinde fazla sanal oynama yapmama taraftarı oluşunu N9'da da korumuş, yalnız benim de dahil olduğum, günlük, öylesine fotoğraf çeken kullanıcılar için işleri kolaylaştıracak post-processing özellikleri dahil edilmemiş, yani isteseniz de N9 sizin için fotoğraflar üzerinde ciddi oynamalar yapmıyor. Panorama, Burst ve HDR gibi özellikler bugün için resmi kamera yazılımında mevcut değil, ancak bir MeeGo klasiği olarak, bunları ve fazlasını sunan pek çok kamera uygulaması mağazada mevcut.
Örnek fotoğraf (Tam çözünürlük için tıklayın) 
Örnek fotoğraf
Özetle, N9'un kamera özelliği gayet kaliteli, ince düşünülmüş pek çok detaya sahip ve pek çok standardı destekliyor, birkaç ufak ayrıntı dışında memnun kalınacak sonuçlar alabiliyorsunuz, özellik olarak halen geliştirilebilecek yanları olsa da (ki bunların bir kısmını PR1.2 ve sonrasında çok daha iyi durumda görebiliriz) günlük kullanım için fazlasıyla yeterli. N9'un kamerasını kullandığım sürede benim en çok ilgimi çeken pratikliği ve hızı oldu, istediğim an istediğim yerde hemen bir fotoğraf alıp, aşağı doğru kaydırarak kapatıp kaldığım yerden devam edebilmek kamerayı özellikle pratik yapıyor.

MeeGo ve Özgür Kullanım

Geliştirici Modu ile X TerminalGeliştirici Modu ile X Terminal
İşte belki de N9'u incelerken en çok anlatmak istediğim yere geldim. Nokia N9, GNU/Linux tabanlı MeeGo Harmattan 1.2 işletim sistemini kullanıyor, bu sistem aslında bildiğimiz Debian-tabanlı bir PC Linux'undan çok da farklı değil, diğer Linux mobil üreticilerinin aksine MeeGo, PC'lerdeki araç setlerine benzer setleri ve araçları kullanıyor, yani yazılım olarak cebinizde ARMEL mimarili bir Linux masaüstü bilgisayar taşımış oluyorsunuz, Python, Xorg gibi tanıdık isimleri burada da aynen görüyorsunuz, özgür bir mantıkla geliştirildiği için N9'da diğer pek çok üreticiye benzer kısıtlamalar, önlemler, sizi kontrol altına alma çabası yok.
Maemo 5 incelememi yaparken bir paragraf yazmıştım, şimdi onu buraya aynen kopyalamakta sıkıntı görmüyorum, çünkü bunun bugün için halen geçerli olduğunu bilmek hepimizi sevindirecektir:
“Yazılım tamamen açık olduğundan, herkes üzerinde istediği değişikliği yapabiliyor. Maemo hoşunuza gitmedi mi? Başkasını kurun. Cihazın CPUsunu overclock mu edeceğiz? Mümkün. FM ve MMS yokmuymuş? Yapıldı bile. İphone’dan hatırladığımız, basit özellikler için aylarca bekleme Maemo’da yok. Nokia yapmazsa başkası yapıyor. GNU/Linux tabanlı olan ancak özgür olamayan Android gibi diğer mobil işletim sistemlerinin aksine Maemo’da sistem yöneticisi haklarını almak, uygulama yöneticisinden “rootsh” paketini yükleyerek edinebileceğiniz basit bir olay, hatta daha da güzelleşsin diye, cihaz elinize geldiği haliyle X Terminal’e sahip. N900 tamamen sizin ve nasıl kullanacağınız da size kalmış.”
demiştim, N900'ü incelerken. N9'da bu durum tamamen geçerli. Sistemin her yerinde kullanıcı etkin, istediğinizi yapabiliyor, masaüstü Linux'lardan aldığınız/öğrendiğiniz şeyleri buralarda kullanabiliyor, N9'u kolayca tamamen farklı bir amaca hizmet ettirebiliyorsunuz, N9'u aldığınızda N9'a gerçek anlamda sahip oluyorsunuz, iPhone gibi o size sahip olmuyor ki, bu belki de benim için en önemli tercih sebeplerinden biri, N9'da donanım (ve bir takım taban paketler) elverdikçe “yapılamaz”, “olmaz” diye bir şey yok. N9'unuzu daha kutusundan ilk çıkarıp, Ayarlar 'a girdiğinizde Geliştirici Modu'nu göreceksiniz, bu ayarı sağa doğru çevirerek etkinleştirdiğinizde N9 size sistemde istediğiniz gibi at koşturma olanağı sunacak.
Bu açık mantık uygulama kaynaklarına da yansıyor. MeeGo kullanım kolaylığı açısından Maemo'daki paket/depo mantığını kullanıcı önüne getirmiyor, ancak altyapı yine bu şekilde. Bunun anlamı, N9'unuza ister Ovi Mağaza'dan, isterseniz elle, istediğiniz herhangi bir kaynaktan herhangi bir uygulamayı kimseye sormadan kurabilirsiniz, sistem size engel olmadığı gibi her adımda bunu yapmanızı kolaylaştırıyor.
Özetle, N9 bu noktada kesinlikle eşsiz, tek rakibi kendinden önceki Maemo cihazı olan N900 olabilir. N9'da yüzeysel bir kullanıcı olmak da, tüm sistemin üzerinde etkinizi kullanmak da mümkün, bu elbette kullanıcının ihtiyacına göre bir önemlilik arz ediyor, cihazınızın kontrolünü almayı seviyorsanız, N9'un yanında bir iPhone sizin için sadece bir hesap makinesi kadar geçerli bir alternatif oluşturabilir. Bu konuda tüm övgüleri ve fazlasını hak ediyor N9.
(Özel Not: Dikkatli okuyucular burada Aegis 'in benzer bir kapalı ekosistem oluşturabileceğinden korkuyor olabilir, ancak bilmelisiniz ki Aegis neredeyse hiçbir zaman sizin karşınıza dikilmiyor, varlığını hissetmeniz oldukça güç. Yine de isterseniz Aegis'ten tamamen kurtulmak da mümkün -garantinizden vazgeçmiş oluyorsunuz-)

N9 Arayüz Deneyimi

Nokia N9'daki 3 Ana EkranNokia N9'daki 3 Ana Ekran
N9'un tüm arayüzü harika bir sadelik ve doğallık düşünülerek tasarlanmış, donanım ile aranızdaki o soğukluğu hemen kırıyor. Her şey tam da beklediğiniz şekilde gelişiyor, neredeyse içgüdüsel olarak yazılımı kullanabiliyorsunuz, ki bu harika bir tasarım için önemli bir unsur. Bir uygulamayı kapatmak mı istiyorsunuz? Onu aşağı doğru itin, aynı elinizdeki bir faturayı masaya fırlatır gibi, uygulamayı yana doğru itin ve bir kenarda sizi beklesin, siz o sırada başka bir işle ilgilenin, her şey çok ani ve cihazın size cevap süresi anlık. Harmattan arayüzü kesinlikle şimdiye kadar görülmüş en doğal, rahat ve etkili arayüzlerden biri.
Tüm N9 kullanımınız boyunca kullanacağınız 3 ana ekran mevcut; bildirim, uygulama ve açık uygulamalarınız. İlkiyle başlayalım, bildirim ekranı N9'un size bilmek istediğiniz ve hatta istemediğiniz her tür gelişmeyi aktardığı, sizi her an güncel verilerle beslediği ilk ekran. Bu ekranda tarih, anlık hava durumu, klasik bildirimler (cevapsız arama, SMS, E-Posta, uygulama güncellemesi gibi) ve “Besleme” adı altında çok geniş bir alan bir mevcut. Bu Besleme alanının tamamı, sizin farklı hesaplarınızdan/uygulamalarınızdan alınan son verilerle oluşturuluyor, aşağı doğru kaydırarak son tweetleri, facebook durum mesajlarını, Foursquare bildirimlerini (isteyen her üçüncü parti uygulama bu alanı kullanabiliyor), rss okuyucunuzdan son haberleri ve daha pek çok buraya ekleyebileceğiniz servisten gelen güncellemeleri bir arada görüyorsunuz, istediğiniz birini seçip hemen onun uygulamasına ulaşmak mümkün. Kısaca burası sizi güncel tutan, size ihtiyacınız olan herşeyi ve fazlasını getiren tek bir ekran. Sağa doğru kaydırırsak uygulamalarımızın tamamını tutan ikinci ekrana geliyoruz, buradan istediğimiz her uygulamaya, fonksiyona tek dokunuşla ulaşmak mümkün, üçüncü ekran ise normalde boş, siz her bir uygulamayı arkaplana attığınızda uygulama burada oluyor, anlık olarak her pencereyi izleyip, yine buradan hemen ulaşabiliyorsunuz, N9'un dört dörtlük çoklu-görev yetenekleri sayesinde burada pratikte istediğiniz kadar uygulama açmak, istediğiniz kadar işi aynı anda yapmak mümkün, “Müzik dinlerken Web'i geziyorum, bir yandan e-postalarımı okuyup mesaj yazıyorum, Facebook uygulamasından arkadaşlarımı takip ediyorum ve haritadan yolumu bulmaya çalışıyorum” gibi bir cümle kurup bu cümleyi istediğiniz kadar virgülle devam ettirebilirsiniz. Evet, tüm arayüz bu son derece sade ve bir o kadar etkili üç ekrandan oluşuyor.
Ekranların dışında, ekranın en üstünde çok küçük bir bildirim alanı var, burada klasik batarya, şebeke, saat ve bildirim ikonlarını görüyoruz, bu alana dokunduğumuzda aşağıya inen pencereden ses ayarı, Bluetooth durumu, anlık mesaj hesaplarımız, Internet'e bağlanma/bağlantı kesme gibi her tür işlemi gerçekleştirmemiz mümkün.
Az önce “sağa doğru kaydırırsak” demiştim, N9'un arayüzü SWIPE denen, tamamen “kaydırma” üzerine kurulu bir mantığa sahip, bir uygulamayı aşağı kaydırıp kapatıyor, herhangi bir yöne kaydırarak arkaplana atıyoruz, ekranlar arası geçişler hep bu şekilde, kenarlardan kaydırarak yapılıyor, bu sayede N9'da hiçbir tuş, bir pencereyi kapat/minimize et butonu ihtiyacı kalmamış, tüm arayüz tamamen doğal ve kullanımınıza ayrılmış oluyor. Bu deneyimi bir incelemede kelimelerle anlatmak zor, tavsiyem kısa bir vaktinizi ayırıp izlemeniz, ya da gidip bir Nokia mağazasında denemeniz yönünde olacak, etkileneceksiniz.
Arayüzün kontrolü her anlamda sizde, kaybolmanıza neredeyse imkan yok ve alışma süreniz dakikalar sürecek (işin gerçeği alışmanız gereken tek şey kilit ekranı, son derece kolay olmasına rağmen neden bilmiyorum o ekranı açmaya çalışan 10 insandan 9'u mantığı kapana kadar en az 10 kez uğraşıyor bu nasıl çalışıyor acaba diye) ve yıllardır kullanıyormuşsunuz gibi rahat kullanacağınıza şüphem yok. Hız olarak Symbian ile kıyas komik kalacağı için (gerçi son Symbian ailelerini uzun süreli kullanmadım, belki şimdi iyi iş çıkarıyorlardır) yapmıyorum, arayüzün oldukça hızlı olduğunu, günlük kullanımda hiç sıkıntı yaşatmadığını ancak çok çok fazla uygulama açarak veya arkaplandaki bazı süreçler (e-posta yenileme, medya kütüphanesi yenileme vs.) devreye girdiğinde saniyelik hafif atlamaları hissedeceğinizi söyleyebilirim, MeeGo eksiksiz çoklu-görev (multitasking) yeteneği sebebiyle burada tamamen “sihirli” değil ancak memnun kalınacak kadar iyi. Arayüze gömülü fonksiyonların hepsi oldukça stabil, neredeyse hiç bir bozulma/donma veya aksaklık yaşamadım, sistem her an düzgün işliyor.
Sanırım arayüz hakkında her şeyden bahsettim, anahtar kelimeler “sade”, “doğal” ve “etkili”, olumsuz olarak söyleyebileceğim tek şey kişiselleştirme olanakları, N9 için bugüne kadar yapılmış bir tema yok, muhtemelen sistemde farklı tema kullanma olanağı sunulmamış (ileride eklenme ihtimali yüksek), ayrıca ekranlarınızın çalışma mantığı üzerinde sizin bir etkiniz yok, araçlar (widget) ekleyerek yeni fonksiyonlar katamıyorsunuz. Bunun mantıklı açıklaması tabii ki bu araçların sistemi ağırlaştırıp tüm N9 deneyimini -hız önemli bir unsur- baltalayabilme riski ve N9'un arayüzü, Android gibi bir tür masaüstü değil, ekranlardan oluştuğu için araç (widget) ihtiyacının çok da olmaması. İşin gerçeği kullandığım süre boyunca, son derece araç sever bir insan olmama rağmen “buna neden araç eklenmiyor” diye sorun yaşamadım, sizin yaşayacağınıza da hiç inanmıyorum ama, yine de bilmek isteyebilirsiniz.

Yazılımsal Özellikler

Biraz da N9'un yazılımsal özelliklerine, kurulu yazılımlarına bakalım. N9'umuz bekleme modundayken ekranda saat ve bildirim ikonlarını (takvim,mesaj,güncelleme vs) her an gösteriyor, ekranın teknolojisi sayesinde bu hiçbir ciddi enerji kaybı yaşanmadan sağlanabiliyor, yine isterseniz bu ekrana minik bir logo eklemeniz (nasıl yapabileceğinizin anlatımı Dökümanlar bölümünde mevcut) mümkün, alışılmadık bir şey değil ama pratik olduğu gerçek. Ekrana iki kez dokunduğumuzda ekran açılıyor ve kilit ekranına ulaşıyoruz, bu ekranı herhangi bir yöne doğru kaydırıp attığımızda N9'umuzu kullanmak artık mümkün oluyor.
Telefon uygulamasıTelefon uygulaması
Basit telefon işlevlerini yerine getirdiğimiz üç uygulama var, “Telefon”, “Rehber” ve “Mesajlar”. Telefon uygulaması çok sade 3 ekranda tüm telefon ihtiyacınızı görmüş oluyor, bir ekranda son arama kayıtlarını görüp, diğer ekranda bir numara çevirme/rehbere hızlı ekleme, üçüncü ekranda ise doğrudan rehbere ulaşma işlevi mevcut.
Hazır telefon demişken, aramaların yönetimi de pratik, bir arama geldiğinde basitçe ekranı yukarıya kaydırarak cevaplayabiliyoruz, arama sırasında mikrofonu kapatma, tuşlara ulaşma vs. klasik işlevler mevcut, aramalarda ayrıca gürültü giderme fonksiyonu da sunulmuş, bunu aktifleştirerek aramalarda arkaplandaki gürültüyü azaltmanız mümkün, gelen arama durumunda aramayı hemen aşağıya atıp “size sonra geri döneceğim” gibi bir mesaj yollayan tek bir tuş mevcut, bu mesajın kişiselleştirme imkanı olmaması dışında hiçbir eksik yok.
Rehbere gelelim, N9'un rehberi elbette ki bir klasik telefon rehberi gibi işlemiyor, rehberinizi istediğiniz servislerle/cihazlarla senkronize edebiliyor (Google Kişiler mesela), favori kişilerinizin üstte çıkmasını (günde 3 defa annenizi ve sevgilinizi arıyorsanız ve adları Zeynep ile Zeliha ise her seferinde tüm o listeyi inmeniz saçma değil miydi sizce? En sonunda biri öyle olduğunu farketmiş!) sağlama, gruplar oluşturma, kişilerinizi paylaşma, çevrimiçi durumlarına göre sıralama gibi her tür imkan var. Rehberiniz oldukça akıllı, Hesaplar uygulamasıyla ortak çalışıp, eklediğiniz bir Facebook hesabındaki kişileri rehberinizdeki kişilerle birleştirebiliyor, onların son durum mesajlarını, çevrimiçi olup olmadıklarını gösteriyor, isterseniz hemen bir anlık mesaj protokolüyle (Facebook Chat, Google Talk vs) onlara ulaşabiliyor, Skype ile arayabiliyorsunuz, yine onlara dair tüm detayları bir arada toplayıp bir tür “kişi veritabanı” oluşturabiliyorsunuz, her şey birbiriyle entegre çalışıyor. Sonuçta, Rehber uygulaması tam anlamıyla “olmuş”. Çok önemli olmayan, gördüğüm tek ciddi eksik “iletişim geçmişi” fonksiyonuydu, bir kişiye dokunup onunla olan geçmişinizi göremiyorsunuz.
Mesajlardan bahsedeceğim ama, burada bir parantez açıp dokunmatik klavyeye değinmemek olmaz. Dokunmatik klavyeyi benden dinlemek kötüdür aslında, zira son cihazı QWERTY klavyeli olan bir insana hiç bir dokunmatik klavyeyi beğendiremezsiniz, ve evet N9 buna bir istisna değil. Haksızlık etmeyeyim, önceki cihazınız klavyeli değilse/klavyesi iyi değilse dokunmatik klavyeyi çok beğenmemek için bir sebep yok aslında, tuşlar düzgün oturtulmuş, yana çevirip geniş geniş kullanabiliyorsunuz, amacının ne olduğunu ve çalışma şeklini bir türlü anlayamadığım ve kapatma yoluna giderek, N9'da öğrenmediğim tek ciddi şey olan Swype de destekleniyor, basılı tutarak kolayca sembol girebiliyorsunuz, klavye herhangi bir atlama, sıkıntı yapmıyor, aşağı atabiliyorsunuz, yer kaplamıyor, sesli ve titreşimli uyarılarla basma hissiyatı olabildiğince verilmeye çalışılmış. Ancak şu bir gerçek ki hiç bir dokunmatik klavye -buna N9 da dahil- gerçek bir klavye hissine ve kolaylığına sahip değil, N950 'de bunun imkanını gördükten sonra N9'da klavye olmaması, bir Tweet ya da mesaj yazarken değil ama, 3 paragraf bir e-posta yazarken kesinlikle bende bir “eeeeh!” tepkisi yarattı. Eğer dokunmatik ekranlı klavyelerden şikayetçi değilseniz, beni takmayın, N9'un klavyesinde bir sıkıntı yok. Ama benim gibi siz de QWERTY klavyenin tadını biliyorsanız aniden karşınıza fırlayıp “Abi N9'da ne yok?!” dendiğinde içgüdüsel olarak “Yahu klavyesi yok!” diyeceksiniz, hatta benim gibi sıklıkla yanlış harflere basıp içten içe dokunmatik klavyeyi icat eden adamın yakasına yapışmak isteyeceksiniz, maalesef bu bir gerçek.
Mesajlar demiştim, Mesajlar uygulaması artık Nokia'larda ve az çok tüm akıllı telefonlarda standartlaşmış her şeye sahip, konuşmalarınız baloncuklar halinde sıralanıyor, yukarı doğru kaydırarak istediğiniz kadar geriye gidebiliyorsunuz, her servis burada listeleniyor, bir yandan SMS/MMS atıp diğer yandan Facebook Chat kullanabilirsiniz, sol taraftaki buton SMS/MMS atmak, sağ taraftaki buton kişilerinizin çevrimiçi olup olmadığını görüp diğer servislerden ulaşmak için. Mesajlaşma arayüzü oldukça estetik, Nokia Pure oldukça tatlı bir font, baloncuklar “merhaba, biz Apple'dan selam getirdik” dercesine duruyorlar ama gayet hoşlar. Ek ekleme arayüzü akıllıca tasarlanmış, eklemek isteyebileceğiniz beş önemli kategoriyi (Görüntü,Video,Müzik,Rehber,Takvim) hemen sıralıyor sizin için, isterseniz sistem genelinde bir arama başlatıp istediğiniz şeyi bulabiliyorsunuz.
Telefon özellikleri bu şekilde, Skype büyük bir avantaj, normal şebeke aramalarıyla hiçbir fark hissettirmeden, aynı ekrandan Skype görüşmeleri yapıp çok daha ucuz/ücretsiz arama imkanınız var, bu halen bazı akıllı cihazlarda olmayan önemli bir özellik, istediğiniz başka bir SIP servisini eklemeniz de mümkün.
Takvim uygulamasıTakvim uygulaması
Günlük ihtiyacınız sırasında en çok lazım olabilecek diğer uygulamalardan da bahsedelim biraz, Takvim'den başlayabiliriz, Takvim üç farklı görünüme sahip, Haftalık, Aylık ve Ajanda olarak görünebiliyor, birden çok takvim ekleyebiliyor, eklediğimiz etkinliklere konum bilgisi ve alarm atayabiliyoruz, Yapılacak iş ekranına görevler ekleyip takip edebiliyoruz. Takvim'in zaten başka bir fonksiyonu da haliyle yok, benim için en büyük artısı CalDav üzerinden Google Takvim tarzı diğer servislerle entegre olabilmesi, tüm cihazlarınızda (PC,Netbook,N9 vs.) aynı takvimi görüp düzenleyebilmeniz oldu. Olumsuzluklar olarak; Takvim'i bildirim ekranına ekleyememek önemli bir yetersizlik (derken, tam da bu incelemeyi yazarken bunu yapabilen üçüncü parti bir uygulama olan DateEvent indirilmeye açılmış), aynı şekilde yapılacak işleri de ekleyemiyoruz, her seferinde Takvim'i açıp görüntülemek gerekiyor, mesela “Süt al” dediyseniz ve görevi tamamladıysanız, Takvim'i açmalı, “Yapılacak notlarını göster” demeli, Süt Al'ı bulup yanına tik koymalısınız. N9 gibi pratik bir cihazda (N9'u tanımlayan en iyi kelimelerden biri oldu bu, pratik!) böyle uzun bir yolu gitmek zahmet geliyor. Ayrıca yapılacak notlarını senkronize etmek için bir yol sunulsa daha iyi olurmuş, şuan böyle bir opsiyon sunulmuyor.
“Bul” uygulaması, adından belli olduğu üzere sistem genelinde bir şeyleri bulmak için tasarlanmış, N9'daki en alaka kuramadığım ve sevmediğim uygulama ünvanına sahip. Zira bu uygulama resmen sistemi kasıyor, hiçbir anlamda pratik değil, “Bul” 'u açıp onun o ilk açılış kasmasını bekleyip bir şeyler arayana kadar o aradığınız şeyi kendiniz bulabilirsiniz, bir pratikliği yok, neredeyse hiç kullanmadım diyebilirim bu yüzden. Yine de çok fazla kaynakta arama yapabildiği (mesaj kayıtlarınız, kişileriniz, verileriniz vs.) için, “içinde Ayşe kelimesi geçen tüm mesajları bul!” gibi fantastik ihtiyaçlarınız varsa, Bul uygulaması gününüzü kurtarabilir. Bunun yanında, neredeyse her uygulamanın kendi içinde bir arama kutusu olduğu ve sistem genelinde bir şeyleri aramanızı gerektirecek ciddi bir sebep oluşması da zor olduğu düşünülünce Bul uygulamasının varlık amacı üzerine ciddi şüphelerim var diyebilirim.
Tüm multimedya ihtiyacımız üç farklı uygulamaya bağlanmış, “Galeri”, “Müzik” ve “Videolar”, hepsinin tahmin edilebilir fonksiyonları mevcut. Galeri uygulaması son derece performanslı ve etkili çalışıyor, ara sıra saçmasapan üçüncü parti uygulamaların logolarını sistemde bulup karşınıza çıkarmasa dört dörtlük olacak, tüm resimleri arka arkaya tarihe göre sıralayarak gösteren bir uygulama. Ayrıca fotoğraflarınız arttıkça, “sadece bu cihazda çektiklerim” ve “favorilerim” gibi ayrımlar yapabiliyorsunuz, etiketleme ve çok hızlı bir şekilde her tür serviste paylaşma imkanı mevcut. Bir resmi seçtiğinizde, gelen ekranda pinch-to-zoom denilen iki parmakla yakınlaştırma fonksiyonu sağlanıyor, bunun dışında fotoğrafın -eğer bilgi mevcutsa- nerede çekildiği gibi verileri okuyabiliyoruz, slayt gösterisi, avatar/duvar kağıdı yapma, etiketleme gibi bir galeride klasik olan özellikler sunulmuş, ayrıca çok detaylı olmayan bir fotoğraf düzenleme aracı da var, boyutlandırma/kırpma, düzeltme, kırmızı göz giderme, çevirme ve kontrast ayarları yapabiliyoruz.
N9'da her yöne paylaşım çok kolayN9'da her yöne paylaşım çok kolay
Paylaşım dedim, bahsetmeden geçmek olmaz, N9'da uygulamaların ortak kullandığı bir paylaşma arayüzü var, yani hangi uygulamadan bir şey paylaşmak isterseniz aynı ekrana gidiyorsunuz. Bu ekranda size cihazda bilinen tüm arayüz/fonksiyonlar sunuluyor, MMS/E-Posta, Bluetooth, NFC üzerinden hemen paylaşma, ya da Flickr, Picasa, Facebook gibi çevrimiçi servislere tek bir dokunuşla veri aktarma şansınız mevcut. N9'da paylaşma/aktarım önemli bir yer tutuyor ve hemen her tür uygulamanın bu arayüze bir şekilde bağlantısı da mevcut. Tatildeki bir fotoğrafınızı -kasımda tatile çıktığınızı varsayıyorum- anında Facebook'a yükleyebilir, E-posta ile arkadaşınıza gönderip Bluetooth ile başka bir cihaza aktarabilirsiniz.
Müzik arayüzü ve otomatik oluşturulan kapaklarMüzik arayüzü ve otomatik oluşturulan kapaklar
Müzik ile devam edelim, bu sırada da N9'un ses/müzik fonksiyonlarına değinmiş olalım. Nokia N9'da Dolby Headphone ile surround ses desteği mevcut, özellikle filmlerde bunun etkisini -kulaklıktaysanız- hissetmeniz mümkün ve kulaklıkla ses kalitesi harika. Dış hoparlörün (tek ızgaralı) ise çok bir numarası yok, sesi yeterince çıkıyor ama ilginize değecek bir artısından söz etmek güç, iş görecek seviyede diyebilirim, kulaklığı çıkardığınızda medya oynatıcı müziğinizi durduruyor, Nokia'nın bazı cihazları bunu akıl edemeyip tüm sesi dışarı verebiliyordu.
Ovi Müzik üzerinden şarkı önerileriOvi Müzik üzerinden şarkı önerileri
Müzik oynatıcı oldukça temiz, basit bir arayüzle geliyor, 4 ana kategori ve üst bölümde bazı şarkılarınızın albüm kapakları, başlangıç ekranı bu kadar. Buradan sanatçıya/albüme göre ayrım yapabiliyoruz, ancak tarz/yıl vs. filtreleme opsiyonları yok, sadece sanatçı/albüm ayrımı var. Bunun dışında tüm şarkılarımıza ulaştığımız Şarkılar ekranı ve otomatik çalma listeleri var. Müzik oynatıcının eksiklerinden bir diğeri de bu, kendi çalma listemizi oluşturup kaydedemiyoruz, mesela bir tane “Enerji!!” bir tane “Moralim Bozuk”, bir tane “Gaza Getirici” gibi farklı listeler oluşturamıyoruz, kendi oluşturabildiğimiz tek liste Favoriler listesi, favoriye eklediğimiz şarkılar burada görünüyor. Bunun dışında son/en çok çalınan, hiç çalınmayan ve son eklenenlerin otomatik listeleri var. Müzik oynatıcının arayüzü dışında dikkat çekici büyük artılar yok, Ovi Müzik üzerinden şarkı önerileri getirebiliyor, bir şarkıyı kaç kez çaldığınızı takip edebiliyor, ayrıca kapağı olmayan şarkılarınız için çok sevimli otomatik oluşturulmuş kapaklar yapıyor. Bunlar hoş şeyler tabii, diğer yandan müzik oynatıcıda olmayanları saymak daha uzun: Ekolayzır, tek bir şarkının tekrarı (liste tekrarı var), görselleştirme benim dikkatimi çekenler, elbette Last.FM entegrasyonu gibi hoş ekstralar da mevcut değil. Müzik uygulaması görünüm ve kullanışlılık açısından çok hoş ve güzel düşünülmüş ama, özellik açısından alması gereken daha yol var. PR1.1 itibariyle kilit ekranından da müzik oynatıcıyı yönetebiliyoruz, bu hoş ve pratik olmuş. Elbette şimdiden mağazada alternatif ücretsiz müzik oynatıcılar ile bu eksikler kapatılmaya başladı bile, ancak resmi oynatıcıda da olmaması için bir sebep yoktu bunların.

Videolar uygulaması, abartısız, müthiş sade bir arayüze bir sahip, videolar uygulamasını açınca ne görüyorsunuz? Tabii ki videoları. Hepsi bu, etrafında hiç bir şey yok, sadece videoların önizleme resimleri ve altında isimleri, üstlerinde süreleri, yalnız garip bir şekilde bu video menüsü sadece portre modunda çalışıyor, yani yatayda tutarken dönmüyor, oysa video izlerken de hep yataydasınız. Bu menüden videoları paylaşabiliyor ya da bilgilerini görebiliyorsunuz, bilgiler ekranında YouTube üzerinden öneri videolar da sunuluyor. N9 tabii ki hemen her türlü kodekte sorun yaratmadan izleme olanağı sunuyor ve 720p çözünürlüğe kadar videoları rahatça izleyebiliyorsunuz, elbette videolarınız N9 ekranında oldukça iyi de görünüyor.
YouTube üzerinden video önerileriYouTube üzerinden video önerileri
Videolardan bahsettim, bir de üçüncü parti bir çalışma olan OVP'den bahsedeyim. OVP, MeeGo'nun topluluk desteğinin başka bir başarılı örneği. Videolar uygulamasının bir tür klonu, ancak videolar uygulamasında eksik bırakılmış pek çok özelliğe sahip ve ücretsiz olarak dağıtılıyor, bir nevi videolar uygulamasına artı kazandırmak için yapılmış, onun yerine geçen bir uygulama, N9'da bu tip topluluk geliştirmelerine alışsanız iyi olur, zira sıklıkla göreceksiniz. OVP de eklenen -ve dolayısıyla resmi yazılımda olmayan- özellikler sayesinde yan yana 2, manzara modunda 4 videoyu takip etmek, bunlardan bir çalma listesi oluşturmak, videoları arkaplanda siz başka işle meşgulken oynatmaya devam etmek, farklı özelliklere göre sıralamak ve altyazı eklemek mümkün hale geliyor, bu sayede tam bir medya oynatıcı deneyimi alabiliyorsunuz.
Web tarayıcı ile son derece tanıdık bir manzaraya bakarkenWeb tarayıcı ile son derece tanıdık bir manzaraya bakarken
N9'un Web tarayıcısı modern web teknolojilerini destekliyor, PC'nizde ne görüyorsanız N9'da onu görebiliyorsunuz, yalnız bazı siteler ısrarla sizi mobil sayfalarına yönlendirmekte -Google!- sakınca görmeyebiliyorlar. Arayüz son derece temiz, çalışmak için geniş bir alan bırakılmış, popüler sayfalarınızı ilk açılış ekranında görüp tek dokunuşla gidebiliyorsunuz, web tarayıcı geçmişinizi hatırlayıp adres çubuğuna yazdığınız kelimelerden anlık aramalar yapıyor, pinch-to-zoom desteği de mevcut. Pek çok sayfayı aynı anda açabiliyorsunuz, açılan bu sayfalar ayrı uygulamalar gibi davranıyor. İsediğiniz bir sayfayı menüye bir uygulamaymış gibi kısayolunu eklemek mümkün. Web tarayıcıdan indirmekte olduğunuz dosyalar Aktarımlar adı altında ayrı bir ortak pencerede (yine diğer uygulamalarla paylaşımlı, entegre) görünüyor ve buradan takip edebiliyorsunuz. Tarayıcının performansı oldukça iyi, yalnız tek ve en büyük sıkıntısı Flash desteği olmaması, maalesef N9'da Flash sunulmuyor. Bunun ileri sürümlerde gelme ihtimali var ama, Adobe'nin mobil arenadan çekilmekte olduğu bugünlerde çok bel bağlanmaması gereken bir ihtimal bu. Diğer bir sıkıntı, her ne kadar eksikliğini ben hissetmediysem de, tarayıcıya gömülü bir yer imi yapısı olmaması, yani bir sayfa sadece ya sık giriyorsanız ilk açtığınızda çıkan popüler sayfalarda, ya da menüde yer işgali şeklinde kendine yer bulabiliyor, yer imleri için ayrı bir yer yok. Ancak gelecek PR güncellemelerinde çok büyük ihtimalle klasörleme özelliği ekleneceği için tüm imlerinizi bir klasöre atıp bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün olacak.
Hesaplar üzerinden tüm hesapları kontrol edebiliyoruzHesaplar üzerinden tüm hesapları kontrol edebiliyoruz
Hesaplar uygulaması ile N9'a eklediğimiz tüm hesapları kontrol edebiliyor, bu hesapların nerelerde ne işler için entegre çalışacaklarını, hangi zamanlarda senkronize olacaklarını bir noktadan kontrol edebilmiş oluyoruz. Varsayılan olarak N9'da bu uygulamayla eklenebilen Internet servisleri: Mail for Exchange, Skype, Google, Facebook, Twitter, Nokia, CalDav, E-Posta, Flickr, Picasa, SIP ve YouTube şeklinde, her şeyinizi çevrimiçi olarak senkronize edebiliyorsunuz. MfE ile rehber/takvim ve e-postalarınızı senkronlayıp Skype, SIP, Google Talk, Facebook Chat'te mesajlaşma, aramalar yapabiliyor, CalDav ile takviminizi senkronlayıp Twitter uygulamasıyla gündemi takip edebiliyorsunuz, her şey çevrimiçi. Bu hesaplar arasında benim kullanmadığım ancak işinize yarayabilecek, eksik olan tek protokol MSN/WLM. Bunun için üçüncü parti uygulamalar mağazada olacaktır. Nokia N9 sürekli çevrimiçi ve iyi bir Internet deneyimi vaat ediyor, bunu da pek çok servise verdiği destek ve sistemin tamamına entegre ettiği araçlarıyla başarıyla gerçekleştiriyor diyebiliriz.
Facebook uygulaması bir harikaFacebook uygulaması bir harika
Internet servisleri dedik, Facebook ve Twitter N9'a kurulu gelen iki ayrı uygulamaya sahip servis, her ikisi de işini hakkıyla yapıyor. Facebook uygulamasıyla Facebook üzerinde yaptığınız hemen hemen ne varsa mobil olarak yapabiliyorsunuz, bildirimler, mesajlaşma, durumlar, yorumlar, resim yükleme/silme/görüntüleme, videolar, beğeniler, duvar yazıları, arkadaşlarınızın profilleri.. Oldukça kapsamlı bir uygulama, farkettiğim tek eksiği Facebook Places desteği olmaması, onun dışında çok performanslı ve etkili. Twitter uygulaması ise gördüğüm kadarıyla eksiksiz, twitinize resim, konum eklemeye kadar hepsi düşünülmüş, her iki uygulamayı da Besleme ekranında takip edebildiğinizi zaten söylemiştim. Facebook'a, Twitter'a bakma alışkanlığı olmayan beni bile gün içindeki anlık bekleme/boşa harcanan zamanlarda bunlara bakmaya teşvik ediyorsa bu uygulamalar fazlasıyla “olmuş”. Yalnız burada çok önemli bir şeyi unutmadan söylemekte fayda var, maalesef bu uygulamaların dili Türkçe olmuyor.
Hesaplama,Saat,Beslemeler,Notlar gibi uygulamalardan bahsetmeyi istemiyorum, çünkü hepiniz ne işe yaradıklarını anlamışsınızdır. Bunlar dışında N9 ile beraber gelen bir diğer uygulama Belgeler, son derece sade bir belge okuyucusu, bir o kadar da etkili, PDF, Word, Text, ne bulursa affetmeden açıyor, hızlı ve etkili bir uygulama. Yalnız herhangi bir düzenleme kabiliyeti yok maalesef. Hatta bugün için ofis çözümü olarak ciddi bir üçüncü parti desteğin sunulduğu da söylenemez, beklemek gerekecek.
Ovi Müzik ve Ovi MağazaOvi Müzik ve Ovi Mağaza
Nokia N9 ile 2 adet de mağazamız var, Ovi Müzik mağazası ve olmazsa olmaz, Ovi Mağaza. Her ikisini de kullanabilmek için 2 dakika ayırıp ücretsiz Nokia hesabı oluşturmak gerekiyor. Ovi Müzik mağazasının ilk açılışında konumumuz soruluyor, bunu daha sonra değiştiremiyoruz. Ülkemizi seçtikten sonra Ovi Müzik bizi hızla sinir bozucu popçuların işgal ettiği bir anasayfaya getiriyor, buradan istediğimiz kategoriyi seçip (her türlü kategori mevcut) popçulardan kaçıveriyoruz, istediğimiz bir şarkıyı aradıktan/seçtikten sonra buradan satın alıp dinleyebiliyoruz, yerli şarkılar genellikle 60 kuruş, yabancı şarkılar 1 – 1,5 TL civarında. İşin gerçeği Türkiye'nin %95'i gibi MP3 ve FLAC'den gayet memnun ve Ovi Mağaza 'da Soundcloud üzerinden aklınıza gelen her tür şarkıyı ücretsiz indirebilen MusicKloud varken, Ovi Müzik mağazasının ne kadar iş yapabileceğini gerçekten merak ediyorum diyebilirim, tabii ki Nokia ücretsiz kupon verme gibi güzelliklere girişirse o ayrı. Gelelim asıl mekana, Ovi Mağaza'ya. Ovi Mağaza arayüzü son derece iyi, mantıklı bir şekilde kategorize edilmiş, her anlamda güzel görünüyor, güzel çalışıyor, tek bir dokunuşla istediğiniz uygulamayı cihazınıza indiriyorsunuz, ücretli uygulamaları edinmek için bir kart tanıtmanız yeterli, mağazanın tek ciddi sıkıntısı güncellemeleri size bildirmeyi unutması, herhangi bir bildirim almıyorsunuz, kendiniz mağazaya girip uygulama listenize bakmanız lazım, N9'un sizi bu konuda uyarmaması çok acayip olmuş. Mağaza'da henüz çok fazla uygulama yok, bu elbette hiç uygulama yok demek değil, pek çok güzel alternatif, eğlenceli/kaliteli yazılım ve oyunlar (bir kısmını az sonra anlatacağım, forumda pek çoğu hakkında başlıklar ve mesajlar da mevcut) sunuluyor mağazada, ancak bunlar tabii ki diğer mağazalara kıyasla nicelik anlamında eksik, ayrıca mağazanın ciddi bir sıkıntısı da Ovi AppWizard kullanılarak oluşturulmuş yüzlerce çok da ilginizi çekmeyecek, sitelerin dinamik beslemelerinden oluşan uygulama yığınlarına sahip olması, maalesef bunları filtreleyemiyoruz. Ovi Mağaza uygulama ve arayüz olarak oldukça kaliteli, ancak uygulama sayısı açısından yeterli değil, daha da kötüsü ticari desteğin burada oluşup oluşmayacağı halen ciddi bir sorun.
APNews, WiFi HotSpot ve AccuWeatherAPNews, WiFi HotSpot ve AccuWeather
Nokia N9 ile yüklü gelen bazı üçüncü parti uygulamalar da mevcut, hava durumu için çok etkili bir uygulama olan (sinüzit riskine kadar hesaplıyor diyeyim) AccuWeather, 3G internetinizi WLAN üzerinden paylaşarak cihazınızı bir routera çeviren Wi-Fi Hotspot, Türkiye'de pek bir işe yaramayan ancak dünyadan haberleri oldukça görsel şekilde veren AP Mobile, kaybolma/çalınma durumlarında uzaktan erişim/konumlama sağlayan Track&Protect, hepsi oldukça etkili ve işe yarar uygulamalar. Ayrıca kurulu gelen 4 oyunun (Angry Birds Magic, NFS Shift, Galaxy on Fire II ve Real Golf 2011) hepsi kaliteli, bilindik firmaların büyük yapımları, Nokia zahmetten kaçınmamış, hepsini varsayılan olarak cihaza kurulu olarak sağlamış.

Üçüncü Parti Yazılım ve Oyunlar

Toshl çok hoş bir kişisel bütçe uygulamasıToshl çok hoş bir kişisel bütçe uygulaması
Nokia N9'dan etraflıca bir bahsettik, N9'un tek ve en ciddi sıkıntısına ise şimdi ulaşmış olduk, üçüncü parti yazılımlar. Nokia'nın Windows Phone projeleri, maalesef MeeGo tabanlı N9'un geleceğini de ciddi anlamda etkilemiş oldu, öyle ki bazı ticari geliştiriciler bu gelişmeler karşısında uygulamalarını N9'a uyarlamaktan maalesef vazgeçmiş oldu, elbette bir yandan oldukça güçlü bir şekilde bastıran N9 geliştirici topluluğu -ki muhtemelen şimdiye kadar oluşmuş en kalifiye kullanıcı topluluğu budur-, diğer yandan desteklemekteki endişelerini bir türlü dindiremeyen ticari gruplar derken, N9'un ekosistem olarak geleceği oldukça şüpheli. Bugün için de N9'a çıkmış pek çok iyi uygulama var, pek çokları da yolda, ancak bunun daha ne kadar böyle sürebileceği, N9'un ömrünün ne kadar çabuk dolacağı, özellikle Lumia 800'le beraber WP tabanlı cihazların piyasada artmasıyla N9 ve MeeGo'nun arkasındaki desteğe ne olacağı gibi önemli sorular var.
Bu incelemede her noktada kendi deneyimim ve Maemo/MeeGo tabanlı cihazlarla uzun süreli ilişkim sayesinde pek çok noktayı açıklamaya, fikir vermeye çalıştım, maalesef N9 için gerçekten Bir şey söylemesi güç, muallak bir şey varsa o da üçüncü parti yazılım desteği ki, bu da N9'un aşil topuğunu oluşturuyor.
Birkaç uygulamadan bahsetmek istiyorum, daha pek çokları mağazada mevcut, bunlar benim seçtiklerim, yine bir çoğuyla ilgili daha fazla bilgiyi MeeGo Türkiye'nin servislerinde (özellikle forumda) bulabilirsiniz, madde madde gidelim:
  • Foursquare, N9'a uygulamasını ilk çıkaran servislerden biri oldu, uygulama o kadar sağlam ve hoş yapılmış ki 4Square sevmeyen biri olarak bana bir hesap açtırttı, o kadar iyi ve sorunsuz, Foursquare kullanıcıları çok sevecek, kullanıcısı henüz olmadıysanız da iyi bir bahane olabilir.
  • MusiKloud'dan biraz geride bahsetmiştim ama tekrar tekrar bahsedilmeyi hak eden harika bir uygulama, ve muhtemelen Ovi Mağaza gibi açık fikirli bir mağazanın dışında çoğu mağazada (bkz. Apple Store?) yer bulamazdı, zirâ MusiKloud ile Soundcloud üzerinden sonsuz bir müzik denizine ücretsiz ulaşabiliyor, dinleyebiliyor ve indirebiliyorsunuz. Eh, sanırım neden bir mağazada yayınlanmasının zor olduğunu anladınız.
  • Gpodder çok iyi bir Podcast uygulaması, gerek arayüzü gerek özellikleriyle eksiksiz, üstelik ücretsiz de, kesinlikle her N9'da yüklü olması gerekiyor.
  • Butaca yine olmazsa olmazlardan, çevrenizdeki sinemalarda ne oynuyor, IMDB'den her türlü filmin kastı, bütçesi gibi bilgileri derken müthiş bir sinema uygulaması Butaca, ücretsiz ve Türkçe olduğunu söylemiş miydim?
  • Toshl muhteşem bir kişisel bütçe uygulaması, tek tek etiketleyip giderlerinizi girebiliyor, anlık olarak harcamalarınızı takip edip bütçenizin ne kadarını harcamışsınız görebiliyorsunuz, hangi kalemde ne kadar harcandığı, toplamda harcamalarınız gibi detaylı bilgiler mevcut, ve çevrimiçi olarak senkronize edilebiliyor.
  • NewsFlow ve NewsG, biri Google Reader üzerinden RSS okuyucu, diğeri Google Haberler okuyucu, ikisini birden kullandığınız zaman sizden habersiz kuş uçmuyor elbette.
  • IP Radio içinde aklınıza gelmeyecek kadar çok radyosu olan Internet Radyo uygulaması, favorileri, konum/dil/tarz ayrımı gibi özellikleriyle eksiksiz.
  • World Gaze, biraz fantastik bir uygulama, Nokia'dan. Konum tabanlı çalışıp yerinizi saptadıktan sonra, dünyada altınıza bir delik açıp diğer tarafta neler olduğunu görmenizi sağlıyor, tam bir dünyayı dolaşma uygulaması. Fantastik demiş miydim?
  • Netview ile N9'unuzu bir VNC sunucusuna çevirebiliyorsunuz, yani PC'nizden ve diğer VNC istemcisi olan cihazlarınızdan N9'a bağlanıp onu yönetebiliyor, işlerinizi yapabiliyorsunuz. PC'nize bir SMS atma fonksiyonu eksikti, onu tamamlamak için Netview biçilmiş kaftan.
  • Barbell Gym Tracker biraz spesifik bir uygulama, vücut geliştirme takvimleri oluşturmanızı, setler, süreler belirlemenizi sağlıyor, içinde yüklü gelen epeyce bir miktar farklı çalışma yöntemi olduğu gibi, çalıştırmak istediğiniz kas gruplarını seçtiğinizde size en uygun çalışmaları da sunabiliyor.
  • Sports Tracker'i Nokia kullananlar iyi bilir, zira hemen her cihazına gelir bu uygulama, N9 da bir istisnası değil. Sports Tracker ile yaptığınız pek çok farklı sporu (yürüme,koşu,bisiklet sürme vs.) konum tabanlı olarak takip edebilir, aldığınız yolu, hızınızı, takip ettiğiniz parkuru, harcanan kaloriyi izleyebilirsiniz, hatta bunları gerçek zamanlı olarak SportsTracker.com 'a yüklemek, Facebook ve Twitter 'da paylaşmak da mümkün. Ayrıca satılan kalp izleyici aparatı alıp N9'a bağlarsanız spor yaparken kalp ritminizin grafiklerini de çıkarabiliyor, evet o kadar da detaylı.
  • The Football App, futbol maç sonuçlarını, maçta gol atan oyuncuları ve kadroları, lig durumlarını ve skorer oyuncuları takip edebileceğiniz tam bir futbol uygulaması. Tek eksiği henüz Türkiye'deki ligleri barındırmaması, ama bu çözülebilecek bir problem.
Epey bir saymış oldum, böyle daha çok uygulama var mağazada, bir kısmını MeeGo 'dan önce görmemiş olabilirsiniz, zira Maemo/MeeGo 'dan önce olmayan bazı uygulamalar, bu platformla ilgilenen bağımsız geliştiriciler arttıkça birer birer mağazada görünmeye başlıyor haliyle.
Gravity GuyGravity Guy
Frisbee Forever 
Frisbee Forever
Real Football 2011 
Real Football 2011
Oyunlarda ise durum hiç fena değil, elbette N9'u diğer platformlarla rekabete sokacak kadar çok sayıda uygulama burada da söz konusu değil ama, Electronic Arts, Gameloft, Star Arcade, Miniclip gibi tanıdık isimlerin oyunları mağazada mevcut. Belki ileride bunları daha detaylı tanıtabiliriz. Yine bazı Linux klasikleri de N9'a port edildi ve edilmeye devam ediyor. Benim tavsiyem mutlaka Gravity Guy, Roboto ve Pinball Fantasies, tabii siz daha yüksek seviyede oyunlar oynayayım derseniz Real Football 2011 ve GT Racing aklıma ilk gelenler.
Tabii ki Ovi Mağaza 'da bir takım iyi uygulamalar bulunması her şey tamam değil, N9 almadan önce bunu çok ciddi olarak düşünmelisiniz, N9'un uygulama ekosistemi henüz gelişmiş değil ve gelişip gelişmeyeceği gerçekten şüpheli, elbette MeeGo'nun aktif topluluğu sayesinde N9 için daha oldukça uzun bir zaman için yayınlanan uygulamalar olacaktır (N810 için bile var), ancak bunların çok az sayıda ilgili kişi tarafından yapılacağını düşünürseniz, üçüncü parti uygulama desteği yeterli olmadığında sorunlar yaşanabilir. Yine de Nokia'ya kaynaklara göre, Nokia N9 için PR1.2'den sonra 1.3 ve hatta daha sonrasında da çalışmalar olacak, bu da platformun kısa sürede ölüme terk edilmeyeceğinin işareti olabilir.
Son olarak biraz da yerelleştirmeden bahsetmek gerekirse, (reklamımızı da yapayım) MeeGo Türkiye bünyesinde oluşturulan MeeGo Türkiye Harmattan Uygulama Çeviri Grubu sayesinde Ovi Mağaza 'da sık ihtiyaç duyulan pek çok üçüncü parti uygulamanın Türkçe dil desteği mevcut, yenileri üzerinde çalışmalar devam ediyor. Şimdiden Doviz Çevirici, Dosya Yöneticisi, Lamba, Namaz Saatleri gibi sıklıkla kullanılan uygulamaların mağazada Türkçe sürümleri var. Her ne kadar her uygulamanın yerelleştirilmesi mümkün olmasa da, standart, İngilizce bilmeyen bir kullanıcının günlük kullanımını idare edecek kadar Türkçe uygulamanın bulunması önemli.

N9 Kullanım Hissiyatı

Her yönüyle detaylıca bahsettiğimize göre, peki N9 hakkında tamamen kişisel olarak ne düşünüyorum, biraz bunu açıklayayım. Nokia N9'u kullanmak kesinlikle farklı bir deneyim, bunu cihazı ilk elinize aldığınızda anlayacaksınız, öylesine üretilmiş bir “ürün” değil, zekice tasarlanmış ve üzerine uzun zaman kafa yorulmuş olduğu belli, bu kendini hem tasarımda, hem kullanılan materyalde gösteriyor. MeeGo Harmattan, son derece yenilikçi bir sistem ve daha önce alışık olmadığımız, kullanınca etkileyici ve doğal gelen yeni bir kullanım tarzı var. Uygulamaları, arayüzü, her şeyiyle son derece estetik, şık ve pratik. Tabii ki sadece estetik ve şıklık değil burada önemli husus, N9'un tüm yazılımsal fonksiyonları ince düşünülmüş, fazla fazla özellikle doldurulmuş aynı zamanda. N9'un Linux tabanı onu tamamen farklı bir yere taşıyor, öyle ki sistemin tüm süreçlerine hakim olmak, ilgili bir kullanıcının elinde N9 ile yapılabileceklerin sayısının katlanarak artması demek, (sıradan son kullanıcının gözünden) bir yandan Facebook durum mesajlarını okurken (ilgili ve deneyimli kullanıcının gözünden) bir yandan SSH ile sunucumu yönetebileceğim, Bash betikleriyle otomasyon yapabileceğim demek. N9'u kurcalamaktan ziyade, günlük kullanmak istiyorsanız da Nokia N9'u denediğiniz süre boyunca “BENİ SATIN AL” diye bağırdığını hissedebilirsiniz, hem yazılımı, hem estetiği, ekranı, kamerası, her şeyiyle çok çekici bir alternatif oluşturuyor çünkü. Nokia'nın şüphesiz şimdiye kadar ortaya çıkardığı en iyi cihazı ve piyasada bazı yönleriyle eşsiz, pek çok yönüyle de oldukça rekabetçi bir alternatif.

Sonuç – N9 almalı mıyım?

İnceleme nasıl yapılır? Peki inceleme nasıl bozulur? İşte böyle.İnceleme nasıl yapılır? Peki inceleme nasıl bozulur? İşte böyle.
Her incelemenin bir sonu olmalı, epeyce detaylı anlattım, açıklayıcı olduğunu umuyorum, OpenOffice'e göre 19 sayfa yazmışım, ki ben bu cümleleri yazarken buna N900 karşılaştırmalı sürümün bilgi kutuları dahil değildi.
Nokia N9, hem donanımı hem yazılımı, her şeyiyle kendini sevdirecek, kaliteli bir cihaz, öyle ki üreticilerin son yıllarda üzerine 1500'ü yapıştırıverdiği cihazlardan, o fiyatı gerçekten hak ettiğine inandığım çok azından biri diyebilirim N9 için, çok iyi düşünülmüş, çok dolu, her şeyiyle olmuş bir cihaz, tabii ki eksikler de var, hatta N9'u yaratmak için klasik Nokia çizgisinden ciddi ödün verildiği yerler de var, ancak bunlar çok da önemli eksikler değil benim gözümde.
Peki N9'dan bu kadar bahsettik, almalı mısınız, eh bunun cevabını vermek her zaman size kalmış. N9'un tüm bu özelliklerinin yanında çok, çok, ÇOK büyük bir handikapı, Harmattan ailesinin ilk ve son üyesi olacak olması, bu da N9'un geleceği büyük tehlikede demek oluyor. Günümüzde akıllı telefonları akıllı yapan en önemli şeylerden biri olan ekosistem/uygulama desteği olarak, N9 fonksiyon anlamında ciddi bir eksiklik hissettirmese de, diğer mağazalara gelebilecek pek çok uygulamadan mahrum kalarak orta ve uzun vadede iyi sonuçlar doğurmayabilir, sonuçta iyi ürün demek, herşey demek değil. Kullanıcı olarak, kendi kullanımınızı da göz önünde bulundurmalısınız, sizi en çok cezbeden şey nedir? Eğer pratik, hızlı ve etkili kullanım, tamamen farklı bir kullanım deneyimi, ya da gerçekten kurcalanacak, zevkle üzerinde çalışılacak bir sistem arıyorsanız, o sistem Nokia N9 olabilir. Diğer yandan “çıkan her oyunu oynamak isteyen çılgın bir oyuncuyum ben!” diye bağıran bir kullanıcının N9 alması sonu kötü biten bir macera da olabilir. Bu sizin ne kadar uygulama/oyun desteğine, ne kadar ürünün kalitesine bakacağınızla alakalı.
Daha da kısaltmak gerekirse: Nokia N9, pek çok açıdan eşsiz, fiyatını hak eden, her şeyiyle etkileyici bir ürün, diğer yandan geleceği konusundaki soruları göz önüne almak istemeniz de mümkün.
Ben mi? Nokia N9'dan başka bir alternatif göremiyorum bile diyebilirim. (ve buraya bir parantez açarak tabii ki Tizen'li cihazları görmeden konuşmaya erken demeliyim)
Bir de bazen başkaları, söylemek istediğiniz şeyleri sizden daha etkileyici şekilde söyler, GSMArena'nın N9 incelemesinin (evet, yazılan incelemelerin çoğunu okudum) son bölümündeki minik bir bölümü, çevirip koyarak bitireyim:
“Güzel. Basit. Muhteşem. Yanlış zamanda, yanlış yerde. Zamansız. Nokia N9, mutlu sonla bitmeyen ama her kelimesinin tadını çıkartmak isteyeceğiniz bir hikaye.”
"Aranel Surion"
10 Eylül 2012 Pazartesi 0 yorum

Osmanlı solculuğu ve İslam




Yapılmak istenenlere meşru bir zemin oluşturup halkın desteğini kazanmak adına geleneğe ve dinî kavramlara başvurmak Türkiye’de ıslahat ve yenileşme hareketlerinin ortak özelliklerinden birisi. Aynı durum paradoksal bir şekilde bu hareketlere karşı çıkanlarda da gözleniyor. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu’nda geniş çaplı ıslahat hareketlerine girişen ve Yeniçeri Ocağı’nın yerine “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye”yi kuran II. Mahmud, devrinde kimilerine göre “müceddid” kimilerine göre ise “gâvur” olarak nitelendiriliyordu. Her iki kesimin bu nitelemeleri dinî referanslarla yapması oldukça ilginç değil mi?

Geleneğe ve dinî referanslara yaslanma tavrı ilk dönemlerde sol düşünce için de geçerli. Başlangıçtan bugüne din karşısındaki tutumu devamlı surette tartışılan, hatta bu sorunu bizzat kendisi tartışan sol düşünce, dışarıdan gelen bir fikir akımı olarak ilk defa ortaya çıktığı, kısa süreli de olsa kurumsal kimlik kazandığı II. Meşrutiyet döneminde toplum katında meşruiyet kazanma adına geleneksel değerlere ve İslamî kavramlara yaslanma çabası içindeydi. Nitekim bu çabanın somut örneklerini, II. Meşrutiyet sonrasında kurulan ilk sosyalist parti olan Osmanlı Sosyalist Fırkası’nın bir beyannamesinde ve bu partinin yayın organı olan İştirak dergisinin yayın politikasında görmek mümkün.
Türk solunun ilk yerli sloganı: “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar”
Ülkenin geleceği ile ilgili görüşleri ve teklifleri olan pek çok yeni fikir akımı gibi sol düşünce de fikir ve siyaset arenasındaki yerini 1908 sonrasında aldı. Meşrutiyet’in hemen ertesinde başta Selânik ve İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde özellikle yabancı şirketlerde çalışan işçiler greve giderek bu alandaki ilk kıvılcımları yaktı. Birbirinden bağımsız ve daha çok çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik talepler doğrultusunda gerçekleştirilen bu grevler, kimi araştırmacılar tarafından sosyalist bilinçten yoksun olarak kabul edilmekle beraber en azından işçilerin işveren karşısında “üretimden gelen güçlerini” kullanmaya başlamaları adına anlamlıydı. Nitekim bu durum hükümeti harekete geçirdi ve Meclis’te 9 Ağustos 1909 tarihinde Tatil-i Eşgal (Grev) Kanunu çıkarıldı.

Sosyalizmin dönemindeki adlandırmasıyla “İştirakiyyun” düşüncesinin basın yayın yoluyla dile getirilmesi ise 1910 yılına rastladı. Bu dönemde bir grup solcu aydın “Hüseyin Hilmi arkadaş” liderliğinde İştirak adlı bir dergi çıkarmaya başladı. İlk sayısı 26 Şubat 1910 tarihinde çıkan İştirak, ağırlıklı olarak ansiklopedist bir yayın çizgisi takip etti. Bir başka deyişle dergi Osmanlı toplumunda sol düşünceyi yaymak için işin alfabesinden başlamak gerektiğinin farkındaydı. Avrupa’da sol hareketlerin tarihi, sosyalizm nedir, meşhur solcular, bu düşünceden hareketle dergide üzerinde durulan konulardan bazılarıydı. İştirak mecmuasının sol düşüncenin yayın organı olarak üzerinde ısrarla durduğu konular ise işçilerin hayat şartlarının iyileştirilmesi, işçi hakları, çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi, düşünce özgürlüğü, terakki, eşitlik, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılmasıydı. Bütün bunların nasıl gerçekleştirileceği konusunda ise derginin önerdiği çözüm yolu ihtilâl ve ayaklanmaydı. Toplumsal sorunlara işçi sınıfı üzerinden dikkat çekmeye çalışan Hüseyin Hilmi ve “arkadaş”larının özellikle liberalizme yakınlığı, aşağıda göreceğimiz gibi sol düşünceyi geleneksel değerlerle ve İslamiyet’le açıklama çabası, İştirak çevresinin bu dönemdeki solculuk anlayışını tartışmalı hale getirecekti. Ayrıca düşünce özgürlüğü başta olmak üzere dergide yüksek sesle dile getirilen konulardan bazılarının Hüseyin Hilmi çevresiyle sınırlı olmadığını, o dönemde herkes tarafından dile getirildiğini de unutmamak gerekiyor. Hatta derginin 17. sayısından sonra sıkıyönetim tarafından bir süre kapatılması sol mücadeleden dolayı değil, 9 Haziran 1910 tarihinde öldürülen liberal gazeteci Ahmet Samim adına çıkardığı özel sayı sebebiyleydi.

Başta da belirttiğimiz gibi sosyalizmin gerekliliğini topluma anlatma noktasında doğruluğu herkes tarafından kabul edilmiş müşterek değerlerden, inançlardan hareket etmek derginin en önemli özelliğiydi. Bunlardan en çarpıcı olanı bir atasözüydü. “İştirak” başlığının hemen altında yer alan “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” atasözü topluma sosyalizmi anlatma ve benimsetme adına bir aforizma gibi kullanılmıştı. Bir başka deyişle dışarıdan ithal edilen “Milletim nev’i beşerdir vatanım rû-yı zemin” sloganının yanında yukarıdaki atasözü Türk solunun ilk “yerli” sloganı olmuştu.

Derginin, sosyalizm konusunda dışarıdan destek arayışı da söz konusuydu. Farklı görüşlere sahip olan Ali Canip (Yöntem), Refik Halid (Karay) ve Karesi (Balıkesir) Mebusu Abdülaziz Mecdî (Tolun) Efendi dergiye dışarıdan katkı yapan yazarlardan bazılarıydı. Bunlardan Abdülaziz Mecdî (Tolun) Efendi tarafından kaleme alınan ve “Düşün” başlığıyla derginin 5 ve 6. sayılarında iki kısım hâlinde çıkan yazı önemli. Mecdî Efendi bu yazısında Kur’an ve Sünnet’ten hareketle İslam dininin esaslarından olan “Hak” kavramı üzerinde duruyor. “Kendi hoşuna giden şeyi kardeşine de hoş görmedikçe mü’min sayılmazsın” hadis-i şerifinden hareketle “amele” sınıfının işverenler tarafından ezilmemesi gerektiği, haklarının verilmesi, refah düzeylerinin arttırılması lüzumu üzerinde duruyor. Bununla beraber yazar tarafından bu konuların sadece işçiler çerçevesinde düşünülmediğini, toplumun bütün kesimlerini içine alacak şekilde geniş planda işlendiğini söyleyelim. Mecdi Efendi’nin düşüncesine göre sosyalizmin eşitlik ve hak kavramları zaten İslam’da mevcut. Önemli olan bunların hayata geçirilmesi.

“Bütün insanlar birbirinin uzvudur”
Türk solunun II. Meşrutiyet döneminde İslam üzerinden kendisini anlatma çabası bu dönemde kurulun ilk sol parti olan Osmanlı Sosyalist Fırkası’nın faaliyetlerinde de göze çarpıyor. Eylül 1910 yılında kurulan partinin önde gelen ismi yine Hüseyin Hilmi, yayın organı da İştirak gazetesiydi. Gazetenin 25 Eylül 1910 tarihli 20. sayısında yayınlanan parti beyannamesi İslam’ın zekâtla ilgili şartını ihtiva eden “Ağniyanın (zenginlerin) servetinin kırkta biri fukaranın hakkıdır” emriyle ve Sadi’nin meşhur “Benî Âdem aza-yı yek-digerend (Bütün insanlar birbirinin uzvudur)” mısraı ile başlıyor. Beyannameye göre Osmanlı Sosyalist Fırkası, bir zorunluluk eseri olarak toplumun büyük kısmını teşkil eden “amele ve fukara” sınıfının sermayedarlar karşısındaki haklarını korumak, zor şartlar altında yaşayan bu kesimin refahını temin etmek amacıyla kurulmuştu. Beyannamenin ilerleyen satırlarında “herkese hakkı kadar” kaidesinden hareketle refah düzeyi yüksek bir amele ve fukara sınıfına sahip toplum modeli üzerinde duran fırka, aslında bu modelin Kur’an ve hadislerle de sabit olduğunu dile getiriyor. Fırkaya göre Allah tarafından emredilmekle beraber uzun zamandır unutulan bu hususların yeniden hayata geçirilmesi lâzımdı. Bunu mevcut yapı içerisinde gerçekleştirebilecek yegâne fırkanın ise Osmanlı Sosyalist Fırkası olduğu üstü kapalı olarak vurgulanıyor.

Türk solunun din karşısındaki tutumu -fraksiyonlara, partilere, örnek alınan modellere göre- daha sonraki yıllarda inişli çıkışlı bir seyir takip edecekti. Günümüzdeki durum ise herkesin malûmu. Aslında bütün siyasî oluşumlar için ayrı ayrı düşünülmesi gereken bu konu mesele sol olduğunda ayrı bir önemi haiz. Biz de bu önemden hareketle yazımızda meselenin II. Meşrutiyet dönemindeki görüntüsünü bir nebze ortaya koyalım istedik. Karşımıza çıkan manzara dönemin bir özeti gibi: Gerektiğinde liberal, gerektiğinde İslamcı, -Numan Usta örneğinde olduğu gibi- gerektiğinde Türkçü bir sosyalizm.


Ali Şükrü ÇORUKMostar Dergisi 87. Sayı / TARİH  
 
; Sayfa Başına Dön