14 Eylül 2012 Cuma

Hayata İmza Atan İnsanlardan Nükteler

Sokrat ölüme mahkûm edildiğinde, Eşi:
– Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
– Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim! 

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir… Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben bir serserinin
önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:- Ben çekilirim!
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare´e gönderdiğinde, ünlü
yazarın cevabı şu olur:
– Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.
Meşhur bir filozofa:- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye
sorulduğunda:
– Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui´ ye:
– Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul
etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek:
– Hakikaten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf
tutuyorum.
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile´ye hasımlarından biri:
– Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
– Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük
sayılmaz mı?
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon´un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita
üzerinde gezdirerek:-
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye
başlayınca, Napolyon:
– Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
Bir toplantıda bir genç M. Akif’i küçük düşürmek için:
– Afedersiniz, siz veteriner misiniz? diye sorar.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı verir:
– Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer
hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
– Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
– Evet hünkârım, bilirim dediğinde,
Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri
huzuruna gelip telaşla:
– 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
– Bizde onlara yaklaşıyoruz.
Bir filozofa sormuşlar:
– Şansa inanır mısınız?
Filozof:
– Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım.

0 yorum :

Yorum Gönder

 
; Sayfa Başına Dön