23 Eylül 2014 Salı 0 yorum

Kuştur Kadın






















Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.
Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının onu kaldırtma!
Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla onu susturma!
Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez yalnız genç adam kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez bu da kalsın aklında...
Bir kadın seni seviyorsa koklayarak öper seni, 
Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilirse kemiklerin kırılır.
Ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini onu yanıltma.
İlk darbede yere çakılma oğlum,
İlk imtihanda sınıfta kalma!
Ve asla,
Ama asla!
Araya umutsuzluğu sokma.
Orasıdır kadının şah damarı, umudu...
Kesildiği an, vazgeçer kadın.
Sevmekten,
Beklemekten,
Özlemekten,
Hatta dua etmekten…
Can havliyle, kaçar.
Yakalayamazsın.
Artık o kadını üstüne alınamazsın.
Sahip çıkamadığın kadına hesapta soramazsın.
Kadınları bomba gibi düşün genç adam yanlış kabloyu kesersen onunla birlikte sende patlarsın.
Bu hayatta her şeyi alırsın yalnız seni seven kadının yoktur fiyatı.
Seni her şeye rağmen sevebilen kadını satın alamazsın,
Cüzdanın kilo kaybettikçe, sevgileri eksilen sevgililerin olur en fazla...
Falan filan sonra,
Bilirsin ya...
Sen sen ol o kadını satma!
Bir kadın seni seviyorsa kavga eder.
Hem birazdan boğazına yapışacak sanırsın, hem görürsün gözlerindeki korkuyu.
Kadınlar susmaz genç adam, susmuş kadın gitmiş kadındır.
Susmuş bir kadın için bitmiş bir adamsındır.
Bu kadınların değişmez ve değiştirilmesi teklif bile edinilemez olan maddelerinden biridir.
Kadın olmanın kuralıdır..
Bir şey daha vardır ki,
Kuştur kadın,
Ve bir gökyüzü vardır her kadının.
Öyle bir havan olmalı ki adamım,
Senden göçmediği için, onu dondurmamalısın.
Bunu bir zamanlar seni gökyüzü ilan etmiş kadının, başka bir gökyüzünde kahkaha atışını duyunca anlarsın…
13 Eylül 2014 Cumartesi 0 yorum
- O zamanlar kaymakamin bi kizi vardi ya? Leman.. Saclari taa buralarinda.. rüzgarda yürüdümü sanki pelerin sahibi bi balerin gibi oluyordu.
O gün de maca gelmis. Ben devamli terliyorum daha mac baslamadan haa. Neyse mac basladi hemen bi korner oldu korneri bizim Rifat atmisti bi yükseldim topa 2. dakkada köseye taktim topu. 
Alkis kiyamet.
Bi döndüm bizim Leman alkisliyor.

+ kac sene kalmisti o kiz burda?
- 2 sene. Giderken bana bir mektup birakmisti İzmir’e gelirsen ara diye. Ben de 5 sene sonra gittim.
+ ee bulabildin mi?
- “buldum, hatta bi de cay ictik, ben o bi de kocasi..” 
O ara golü yemisiz, haberimiz yok anliyacagin.. 
Burasi icin en güzel lafi Sadik hoca söylemisti kardesim.
+ hangi Sadik hoca?
- lisede edebiyat ögretmeni yok muydu ya Afyon’lu?
+ haa tamam. ne demisti?
- “hayal kirikliginin baskenti” demisti..
0 yorum
suç olmadan dönerken bi otopsi sabahından
doğrulurken öfkenden iki adım uzağında
boynundan göğsüne denk düşen bulvar
devrilen binalar acıbadem durağında
hayır, dudak payı yırtık ruhum ayrık
mukadderat zift tut ki kaldık ayrı gayrı
saklanma patika yol zaman zalim
fezanın yangınlarından yadigar halim
objeler ihvanlık nesneler objektif
eskimez insanlık eskimoyu katletti
kan döker kalbe vermez direktif
zamanla ağır geldi taktığın sudan bileklik
göstermez gündüz gözü camımda kör sineklik
kör bıçaktık üstümü örtmeseydin
bıraksaydında son sözümü söyleseydim
arar bulurdun gerçekten özleseydin
aslında şaşkınım yıllar olmuş
attığın kurşunun bıraktığı
şuurumun sakatlığında
yanımda yattığından dibe battığımdan
sesimi sildiğinden şarkımı kısalttığından
fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın
bu aşkı kılıcım bile karşılayamazdı
ölümle atlar nasıl yarışır
böyle olmasaydı
biz birbirimizi her zaman üzerdik
bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi
sen dudağını kilitlerdin ağlayıp küserdin
inan dokunulmayacak kadar güzeldin
ey o zalim şüpheyi şakağıma çekiç vuran çelişki
ey onun elini tutunca dağılan kalabalık
gökyüzüne baktığımda saygın bi subay görüyorum
bu haydut kibrimi bi kenara bırakıp
onun sevmek istediğinden nefrek etmek zor
onsuz ağaç gibisin hiç akraban yok
sor kaç semt kaç durak ağlanır
kaç eşya ayaklanır kaç kadın yasaklanır
aşkın ilk nefes bilgeliği son gasp edilir
sabahın körü yüzümde tokat sersemliği
odam boş diyelim ki bugün savaş bitti
ne var yani adımlarını alsan geri
bilirsin hayat bi bakıma güzeldir
dar sokaklar poz veren eski dostlar gibi
mercedes gibi turkuaz gibi yaz gibi
fazla bi mektup son bi şans gibi
10 Eylül 2014 Çarşamba 0 yorum
Pazar günleri… Şimdilerde… Sokak aralarından geçerken…gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim… evlerin pencere camları buharlaşmışsa… odaların içine asılmış çamaşır görürsem… bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek……… isterim hep.

"Alışıyor insan kendini içinde tutmaya, dilinin altındaki baklaları ıslatmadan konuşmaya, sultanlara yaraşır bir sağırlığa."

“O susarken, sigara içerken, bakarken, uyurken, severken, solurken. Sanki bunalımı bile rahatlatıcı. O varken ya da yokken. Teninin bu denli güzelliği sonsuz durgunluktan kaynaklanıyor ve bana bu sonsuz yeryüzünden, yaşamdan ve ölümden daha da sonsuz geliyor. İşte bu duygu nedeniyle onunla olmalıyım, onsuz bile olsam.”


“Aynı gökyüzünün dünyanın tüm ülkelerini kapsamasına olanak var mı? Tüm yüzyılların, tüm özgürlüklerin, tüm savaşların, tüm cezaların, tüm haksızlıkların, tüm yiyeceklerin, tüm açlığın, tüm yoksulların ve acıların hâlâ var olduğu bugünün dünyasını aynı gökyüzünün bürümesine olanak var mı?”

Anlatamayacağım. Bu insanlar “Guguk Kuşu” filmini de, Napolyon’un yaşam öyküsü filmini de, limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de, vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa, elimden ne gelir?
9 Eylül 2014 Salı 0 yorum
"Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.
Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının onu kaldırtma!
Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla onu susturma!
Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez yalnız genç adam kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez bu da kalsın aklında..
Bir kadın seni seviyorsa koklayarak öper seni, 
Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilirse kemiklerin kırılır.
Ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini onu yanıltma.
İlk darbede yere çakılma oğlum,
İlk imtihanda sınıfta kalma!
Ve asla,
Ama asla!
Araya umutsuzluğu sokma.
Orasıdır kadının şah damarı, umudu..
Kesildiği an, vazgeçer kadın.
Sevmekten,
Beklemekten,
Özlemekten,
Hatta dua etmekten…
Can havliyle, kaçar.
Yakalayamazsın.
Artık o kadını üstüne alınamazsın.
Sahip çıkamadığın kadına hesapta soramazsın.
Kadınları bomba gibi düşün genç adam yanlış kabloyu kesersen onunla birlikte sende patlarsın.
Bak oğlum!
Bu hayatta her şeyi alırsın yalnız seni seven kadının yoktur fiyatı.
Seni her şeye rağmen sevebilen kadını satın alamazsın,
Cüzdanın kilo kaybettikçe, sevgileri eksilen sevgililerin olur en fazla..
Falan filan sonra,
Bilirsin ya..
Sen sen ol o kadını satma!
Bir kadın seni seviyorsa kavga eder.
Hem birazdan boğazına yapışacak sanırsın, hem görürsün gözlerindeki korkuyu.
Kadınlar susmaz genç adam, susmuş kadın gitmiş kadındır.
Susmuş bir kadın için bitmiş bir adamsındır.
Bu kadınların değişmez ve değiştirilmesi teklif bile edinilemez olan maddelerinden biridir.
Kadın olmanın kuralıdır..
Bir şey daha vardır ki,
Kuştur kadın,
Ve bir gökyüzü vardır her kadının.
Öyle bir havan olmalı ki adamım,
Senden göçmediği için, onu dondurmamalısın.
Bunu bir zamanlar seni gökyüzü ilan etmiş kadının, başka bir gökyüzünde kahkaha atışını duyunca anlarsın…”

0 yorum
Bundan sonra ellerini ısıtacak olan çayın kokusunu içine çekti ve gitti. 

Gittiğine üzüldüm ama elleri sıcak kalacak diye de seviniyorum. Hem de çay ile...  

Benim ellerim soğuk olduğunda elime alacağım çay ile onun da ellerinin ısınacak olmasının verdiği iç huzur ile gönlüm rahat. Ama onun kokusunun yokluğunu çayın kokusu giderebilir mi, veya yokluğunun verdiği acıyı çayın acısı?

Hep derdim ki "Sıcak bir çayın derman olmadığı ne var ki bu dünya da." Anladım ki sıcakta olsa çay bile nüfus edemediği şekeri eritemiyor. Ezilmesi gerekiyor bir kaşık ile. Derman olmak bir sızıya ezilmek gerekiyor bazen. Sen de benim çayımsın. Eziliyorum senin yokluğun ile. Ama sen bana tekrar derman olacak mısın bilmiyorum. Ellerim tekrar çay ile ısınacak mı? İnce belli bardakta ki çay dudaklarım ile buluşacak mı? 
7 Eylül 2014 Pazar 0 yorum
- “..Nerelisiniz ?..”

- “..Ben de her müslüman gibi, biraz Mekke, biraz Medine, biraz Kudüs, bir o kadar da doğduğum yerliyim..”



1 Eylül 2014 Pazartesi 0 yorum
Sende Kalmış
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim 
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış. 
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim 
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış. 

Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu 
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu 
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu 
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış. 

Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim, 
Saçlarına hasreti tanımayan ellerim, 
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim 
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış. 

Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam, 
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam, 
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam, 
Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış. 

Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok. 
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok. 
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok. 
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış. 

Sende kalmış umudum, saadet çağım sende, 
Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende, 
Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende, 
Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış. 

Allah’ ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa, 
Sanki her noksanımı mecburum itirafa, 
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa 
Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış. 

Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek, 
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek, 
Kelime-i şahadet getirmem için gerek, 
Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış.

-Cemal Safi-
 
; Sayfa Başına Dön