31 Mart 2015 Salı 0 yorum
“Kendine cesaret verip yolunda sabırla, sebatla yürümeli. 
Sen ve ben birer kahraman değiliz; 
çözülmez sırlarla Manfred veya Faust gibi savaşacak değiliz; 
onlar gibi büyük iddialara girişmeyeceğiz; 
başımızı eğip zorluklar içinde yaşamaya, 
onları yenmeye çalışacağız; 
o zaman mutluluk tekrar bize gülecektir ve...”



28 Mart 2015 Cumartesi 0 yorum
Dünyanın en basit, 
en zavallı, 
hatta en ahmak adamı bile, 
insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş 
ve karışık bir ruha maliktir!.. 
Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor 
ve insan dedikleri mahluku anlaşılması 
ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? 
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin 
evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde 
ilk rast geldiğimiz insan hakkında 
son kararımızı verip 
gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?



24 Mart 2015 Salı 0 yorum
Bir çocuk dedi ki, 
Çimen nedir? ellerine doldurup getirerek bana; 
Nasıl cevap verebilirdim çocuğa?      
Ne olduğunu bilmiyorum ondan daha fazla. Sanırım, yaratılışımın işareti olmalı, umut verici yeşilliğin örgüsünden çıkan dışarı.


0 yorum
Yokluğunla birleştirdim
umudumun kırık türkülerini.
Uzaklara nazlandı dilim
Hiç bilemedin
ne halde hecelerim.
Göz ucuma diz çöken
taze sevişleri emanet edip
rüzgara,
Bir gün ulaşsın istedim
saçlarına.
Günleri gençliğimle süslerdim oysa…
Böyle gavur
Böyle gaybana
Bilmezdim...


16 Mart 2015 Pazartesi 0 yorum

Bülbül dedi ki:
Benim için aşkın sırları tamamen aşikar oldu;bu yüzden her gece aşkı tekrarlar oldum.
Aşk canıma zorbalık etmeye başlayınca canım deniz gibi taşmaya başladı.
Lakin sevgilim ilkbaharda kendi misk kokusunu tüm aleme saçınca,Gönlüm onunla hoş olur yüzüne bakınca tüm sıkıntılarım gidiverir…
Sonra bir daha sevgilim görünmez olduğunda coşmuş Bülbül az konuşan olur.
 Bülbülün sırrını yalnızca sevgilisi gül bilir..Şimdi eğer gül gönül çeken bir dilber gibi açılıp herkesin içinde yalnızca benim yüzüme bakıp gülümserse, ben bir gececik dahi olsa böyle bir gülen dudağın aşkından nasıl vazgeçebilirim…
Hüdhüd geldi ve dedi ki:
  Ey dış görünüşe etkilenmiş olan, bundan fazla bir güzelliğin aşkıyla övünme,Gül seni etkiledi ve işini bitirdi.Gülün güzelliği bir hafta sonra solar gider.Gülün gülümsemesi seni mutlu ediyorsa da gece gündüz inletip feryat ettiriyor.O her ilkbaharda utanmadan seninle alay edip gülüyor (Bülbülün hikayesi)
ah bülbül kardeş sen ne istediğini biliyor musun ki…hem sen güle talip ol sonra o gidince aşkından dut yemiş bülbüle dön yok öyle şey… bu iş zahmetsiz değil, eğer yüreğin yanmaya dayanıyorsa devam et yok yapamam diyorsan o zaman halini kabullen böyle yaşa…Yola çıkmak için bencilen hazır değilsin..

13 Mart 2015 Cuma 0 yorum

Kan Mavisi Hayatlar

Bir tek benim mi yalnızlığım parçalanıyor gök gürültülerinde? 
Sizin hiç sağanak maviler düşmez mi gecenize? 
Bir tek ben mi özler dururum böyle vakitsiz? 
Kaburgamın altında sıkışıp kaldı bütün sevdiklerim. 
Bir yağmurun gövdesinde küçük bir salıncak kurdum sizin için. 
Dudaklarımda nemli bir bulut kokusu, yorgun… 
Yoruldum. 
Paslı bir rüzgar silip geçiyor göz’yaşlarımı. 
Bileklerime sürdüm işte maviyi! 
Mavi mavi kanayacağım şimdi. 

(Sevdiğim, maviye kim boyadı gök’yüzünü?)



2 Mart 2015 Pazartesi 0 yorum

Su

Ailemi özledim…
Arkadaşlarımı özledim…
İnsanları özledim…
Geçmişi özledim…
Herkes mi değişir?
Uyku bile daha tatlıydı  eskiden…
Sessizliği özledim,
elektrikten arınmış saf halini…
Sıcaklığı özledim,
yüreği kaplayıp içten yayılan…
Beni bırakın,
zamanla birlikte koşmayayım;
bir kenarda eskiyip eskilerle kalayım…
Hırsınızla yarışamam kaybetmek pahasına kendimi…
Camdaki yağmur damlalarını izlediğim uzun saatleri özledim…
 
; Sayfa Başına Dön