7 Eylül 2012 Cuma

Plasebo bağışıklık sistemini tetikliyor

Bilim insanları, plasebo tedavisinin iyileştirme etkisinin, beyinde evrimsel süreçte oluşmuş ‘bağışıklık sistemini açma-kapama mekanizmasını tetiklemesine’ bağlı olduğunu ortaya çıkardı.


Bristol Üniversitesi’nde tasarlanan bir bilgisayar simülasyonundan alınan sonuçlar, plasebo etkisinin evrimle açıklanabileceğini ve bağışıklık sisteminin dışarıdan gelen işaretlere bağlı bir açma-kapama düğmesiyle kontrol edildiğini ortaya koydu.
Çalışmayı yürüten biyolog Peter Trimmer, bu teorinin ileri sürülmesinde, bir çok hayvanda gözlemlenen plasebo etkisine benzer iyileşme süreçlerinin etkili olduğunu söyledi. Vücutlarında enfeksiyon olan Sibirya hamsterları üzerinde yapılan bir deneyde, hayvanların içinde bulundukları kafes kış geelerinde olduğu gibi kısa süre aydınlatılıp uzun süre karanlık tutulduğunda, hamsterların hastalıkla mücadele etmediği görüldü. Buna karşın, kafes yaz aylarındaki gibi daha uzun süre aydınlık olduğunda, hamsterların bağışıklık sistemleri maksimum tepki verdi.
New Scientist sitesinin haberine göre, geçmişteki araştırmalar, ilaç aldığını düşünen ancak plasebo etkisi altında olan kişilerin, hastalığa karşı iki kat daha fazla tepki verdiğini göstermişti. Sibirya hamsterları ve insanlarda, tedavi amaçlı müdahalenin, yolladığı bir mesaj sonucu beynin bağışıklık sistemini harekete geçirdiği tespit edildi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İŞARET BEKLİYOR
Trimmer, ortaya çıkan bu etkiyi, bağışıklık sisteminin vücuttaki tüm enerjiyi tüketebilecek kadar zahmetli çalışan bir sistem olmasından kynaklandığını ifade etti. İngiliz biyolog, ölümcül bir enfeksiyon söz konusu olmadığı sürece, bağışıklık sisteminin, hastalıkla savaşmanın vücut için tehlike oluşturmadığına dair bir işaret beklediğini söyledi.
New Scientist, Londra Ekonomi Okulu’ndan emekli psikolog Nicholas Humphrey’in, on yıl önce bu fikri ortaya attığını belirtti. Ancak fikrin doğru olabileceğine dair ilk kanıt, Trimmer ve ekibinin tasarladığı bilgisayar simülasyonundan alındı.
Humphrey’ye göre, Sibirya hamsterları, yaz mevsiminde bağışıklık sistemine enerji sağlayacak besinler bol olduğunı bildiği için, yaz mevsiminde olduklarını düşündüklerinde hastalıkla savaştı. Psikolog, bilinçaltının, sahte olsa dahi tedaviye cevap verdiğini ifade etti. Buna sebep olarak, alınan ilaçların enfeksiyonu zayıflatacağını düşünen bağışıklık sisteminin, vücuttaki tüm enerjiyi tüketmeden hastalıkla savaşabileceğine inandığı için harekete geçmesini gösterdi.
ÇEVRE DE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜSTÜNDE ETKİLİTrimmer, simülasyonu yaratırken, hayvanların küçük çaplı enfeksiyonlarla savaşırken dahi yaşamsal kaynaklarını harcaması gerektiği varsayımından yola çıktı.
Simülasyon, zorlu şartlarda yaşayan hayvanların, bağışıklık sistemleri enfeksiyonlara dayandığı takdirde daha uzun yaşadığı ve daha çok yavruladığını gösterdi. Bununla birlikte, daha uygun şartlar altında, hayvanların bir an önce hastalıkla savaşıp sağlıklı hale gelmesinin daha hızlı gerçekleştiği saptandı. Alınan sonuçlar, çevresel koşullara göre bağışıklık sistemini açıp kapamanın evrimsel süreçte edinilmiş bir fayda olduğuna işaret etti.
“Teorimin bilgisayar simülasyonu tarafından desteklenmesinden çok memnunum” diyen Humphrey, bu fikir doğru olduğu takdirde, plasebo etkisinin yıllardır çok yanlış anlaşıldığı anlamına geleceğini söyledi.
İngiliz psikolog buna ek olarak, “Son 10 bin yıldır, tarım ve diğer yeniliklerin bir çok insana yeterli besini sağladığı ve gerektiğinde bağışıklık sisteminin maksimum tepki vermesini mümkün hale getirdiği söylenebilir. Ancak bilinçaltımız hala bağışıklık sistemini çalıştırmak için bir işarete ihtiyaç duyuyor. Plasebo bu görevi yerine getiriyor: Zihni kandırarak, insana bağışıklık sisteminin harekete geçme vaktinin geldiğini düşündürüyor” açıklamasını yaptı.
Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nden Paul Enck, bu teorinin ilgi çekici olmasına karşın, plasebo tedavilerinde çok farklı cevapların alınabildiğini söyledi. Enck, tek bir mekanizmanın her şeyi açıklamasının pek mümkün olmadığının altını çizdi.

0 yorum :

Yorum Gönder

 
; Sayfa Başına Dön