23 Ağustos 2013 Cuma

Karayiplerde TÜRK Adaları



Haiti depremi ile gündeme gelen Karayiplerde 1600 yıllardan bu yana bir Türk Adası var olduğunu biliyor musunuz? İşte Karayiplerdeki Büyük Türk Adası

Atlas Okyanusu’nda “Türk” adı taşıyan bir ülkenin var olduğunu biliyor muydunuz? Karayipler yakınlarında yer alan ve adı Turks ve Caicos Adaları olan bu ülke günümüzde İngiltere sömürgesi konumundadır. 38 adadan oluşan ülkenin başkenti ise Grand Turk (Büyük Türk)’dür. Tüm hükümet binaları ve bakanlıklar Grand Turk adındaki bu adada bulunur. Adaların toplam yüzölçümü 430 kilometrekare, nüfusu ise 25.000’in üzerindedir. Kuzey Atlas Okyanusu’nda yer alan bu tropikal adalar, Bahama’nın güneydoğusunda bulunmakta olup Amerika ve Küba’ya da yakındırlar.


Adaya Türk isminin verilmesinin nedeni ise inandırıcı olmayan bir gerekçeyle açıklanmaya çalışılıyor. İddiaya göre adada bulunan bir kaktüs bitkisi Osmanlı döneminde kullanılan fese benzediği için buraya Türk Adaları denilmiş! Bu iddianın sahibi ise, bölgeyi sömürge halinde ellerinde tutmaya devam eden İngilizler! Oysa adaların Türk ismiyle anılması fesin Türkler tarafından kullanılmaya başlanmasından yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Türk Adaları ismi 1688’de ilk defa Coronelli adlı meşhur bir İtalyan haritacının çizdiği haritada yer alıyor ve bu eser Fransızca. Yani ülkenin şu andaki resmi adının yer aldığı ilk tarihi vesika Fransızca ve “Türk” kelimesi aynen geçiyor. Coronelli“nin söz konusu haritasında Adaların ismi “Ide Caiquos, Caiquos and I. Turche” şeklinde yazılı. Üstelik Türkler de ancak 1800’lü yıllarda fesle tanışıyor ve fes giymeye başlıyor.


16. 17. ve 18. Yüzyıllarda İspanyol, Fransız ve İngilizler arasında el değiştiren Adaların ismi 16. yüzyılda İspanyolların elindeyken bile yine Türk Adaları’ydı. Yani bu ismi almasının fesle uzaktan yakından hiçbir alakası yok. İngilizler adanın ismini değiştirmek istemişlerse de ada halkını yüzyıllardır kullandıkları bu isimden vaz geçirememişler. Adaların ismini değiştiremeyen İngilizler bu kez de Ada ile Türkler arasındaki bağı “fes benzerliği” masalını uydurarak kesmek istemişler. 1869 yılında ise Turks ve Caicos Adaları’nın “Ay-Yıldızlı” eski bayrağını değiştirmeyi başarmışlar.

-69 yılında İngilizlerce Değiştirilen Turks ve Caicos Adaları’nın Ay-Yıldızlı Eski Bayrağı

Peki, Başkentleri olan Grand Turk (Büyük Türk) adasının adı nereden gelmektedir ve adaya adını veren bu Büyük Türk kimdir? 15. 16. ve 17. Yüzyıllarda Osmanlı Denizcilerinin Akdeniz ve Atlantik’e yelken açarak bu sularda büyük korsanlık faaliyetleri yaptıkları bilinmektedir. Ayrıca, Piri Reis’in haritasında bu adaların bulunduğu yerde kayık resimleri vardır ki “Caicos”(Kaykos) kelimesi “Kayık” anlamına gelir. Buranın Kristof Kolomb’dan 25 yıl önce Türkler tarafından keşfedilerek ele geçirildiği ve Başkenti Grand Turk’ün adının da -Adaya Türk denizcilerinim gelmesinden sonra -batılılar tarafından “Büyük Türk, Grand Senior, Muhteşem Süleyman” adlarıyla anılan Kanuni Sultan Süleyman’dan alındığı sanılmaktadır.


Küba’nın Ankara Büyükelçisi E. G. Abascal da konuyu teyit eden şu önemli bilgileri veriyor:


“Caicos kelimesi, Türkçe’ deki kayıktan geliyor. Adanın adı Türkler ‘in burada bulunduğunu gösteriyor. Küba’nın en meşhur bir bölgesinin adı Matatorcos, yani Türklerin öldüğü yer! Bunun bir felaket sonucu olduğunu dair bilgiler var. İspanyol gemisi San Agustin 28 Şubat 1596’da Havana’ya geldiğinde mürettebatın 45’i Müslüman, bazılarının adları Ramazan, Recep, Yusuf, Ali, Hüseyin idi. Batı Anadolu ve Karadeniz’den gelmişlerdi. 1640 yılında Küba’nın güneyinde bir İngiliz ticari gemisi Türk korsanları tarafından ele geçirilmiş.“


Küba Büyükelçisi’nin verdiği önemli bilgilerden birisi de, İttihat ve Terakki döneminde Enver Paşa’nın Küba’ya özel bir görevli göndererek bu konu hakkında araştırmalar yaptırması. Büyükelçi şöyle devam ediyor: “Bu görevlinin burada tarihi araştırmalar yaptığını ve bir rapor hazırladığını biliyoruz”




-Mektuplar Yanlışlıkla Türkiye’ye geliyor, Halkı Yanlışlıkla Türk Sanılıyor

Posta hizmetlerinde Turks ve Caicos Adaları’nın adı sık sık yanlış yazıldığından adaya giden mektupların bir kısmı önce yanlışlıkla Türkiye’ye geliyor. Türkiye ise mektupları Turks ve Caicos Adaları’na geri gönderiyor. Geçtiğimiz yıllarda bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye zannederek bu adalara vize uygulaması başlatması yetkililerin yaptıkları resmi yazışmalarla aşılmış. Ayrıca ada sakinleri dünyanın neresine giderlerse gitsinler önce Türkiye’den gelmediklerini anlatmak zorunda kalıyorlar.



Kristof Kolomb Amerika yerine Hindistan`a geldiğini sanır ve yerli halka `Hintli` der. İşte onlar Taino Kızılderilileri… Ayrıca Kolomb`un ayak bastığı yerin Grand Turk Adası olduğuna da inanılıyor.
-Kolomb`un Hint Adaları

1492 yılında Kristof Kolomb`un yenidünyada karaya ayak bastığı yerin Grand Turk olduğuna inanıyor çoğu tarihçi. Cockburn kasabasının kenarında sahile bir levha dikilmiş. Kolomb`un karaya çıktığı yeri işaret ediyor. Bazı tarihçiler bu adanın o ada olmadığı görüşünde. Kolomb`un seyahati nerede son buldu, ilk nereye ayakbastı, görüş birliği yok ama üzerinde görüş birliği olan başka bir seyahat ve ayak basma var: Dünyanın yörüngesinde tam dönüş yapan ilk Amerikalı astronot John Glenn`in (7 yıl önce en yaşlı astronot olarak bir kere daha uzaya çıktı) kapsülünün denize düştüğü yer bu ada kıyıları. Glenn 1962 yılında Büyük Türk adası kıyılarında denize indi ve bu adaya çıkarıldı. Adada bir ABD hava üssü var.
-İngilizlerin kolonisi

Adanın yerli halkı Taino Kızılderilileri. Hani “Kolomb Hindistan`a geldiğini sandığı için onlara Hintli dedi” diye okumuşuzdur hep, işte onlar Taino halkı. Avrupalıların gelişinden sonra ya öldürülmüşler, ya köle edilmişler ya da beyaz adamın hastalıklarından kapıp ölmüşler. Keşiften bir yıl sonra adalarda tek insan kalmamış. Adalar da o tarihten itibaren Fransa, İspanya, Britanya arasında pinpon topu gibi gidip gelmiş, ama daimi yerleşim olmamış. Sonra korsanlara yataklık etmiş. 1681de Bermudalılar kalmak için gelmişler ilk defa. Tuz için… Tuz yatakları işlenmeye başlanmış. Zaman geçmiş. Amerika`nın Britanya`ya karşı verdiği istiklal mücadelesinde krallığa bağlı kalan, bu yüzden Amerika`dan sürülenlere burası kral tarafından hediye olarak verilmiş, onlar da bin kadar zenci köle ile gelip yerleşmiş, pamuk ziraatına başlamış. Hemen hemen bir asır sonra topraktan iyi verim alınamayınca İngilizler adayı terk etmiş, köleler kalmış, işte bu güleç yüzlü siyah halk onların torunları. O vakitten beri öyle veya böyle, İngiltere`ye bağlı olan ülke 1962`den bu yana Birleşik Krallık kolonisi. Kolomb geldiği sırada yerli halkın adaya verdiği isim Guanahani. Peki, Türk Adası diyen kim? Kolomb`un demediğini biliyoruz.

__________________________________________________________________________
Atlantik’te Kayseri muhabbeti
Atlantik boyunca uzanan caddede, yani Büyük Türk’ün kordon boyunda iki katlı bir evin basık alt katının hediyelik eşya dükkânı olduğunu fark ettik.
Fark ettik diyorum, çünkü fark etmesi zor iş!
Bahçe girişine bir kartonun üzerine el yazısı ile bizim geminin adını yazmışlar, sonra da: Hoş geldiniz!
İngilizce tabiî... Türkçe olacak değil ya!
Girdik içeri. Deniz kabuklarından süs eşyaları. Dükkân sahibi adam aramızda Türkçe konuştuğumuzu duyunca heyecanlandı birden, “Gelin, karımla tanışın” diyerek koşup karısını getirdi. Yetmiş yaşının üzerinde sarışın, kibar ve dinç bir hanım bize elini uzattı: “Merhaba! Hoş geldiniz! Nasılsınız?”
Bu defa Türkçe! Evet, Türkçe! Atlantik’in orta yerinde Büyük Türk adasında Türkçe!
Şaşkınlıktan dilimiz tutuldu. Kulağına inanamamak herhalde budur.
Karı-koca dükkân sahipleri beyaz. Dougles ile Angela. Az sonra öğreniyoruz ki, adam Amerika doğumlu, kadın İngiltere doğumlu. Angela 1960’lı yıllarda Kayseri’de iki sene İngilizce öğretmenliği yapmış. Türkiye’yi çok sevmiş ve her tarafı karış karış gezmiş. Emekli olduklarında bu adaya yerleşmişler. Hâlâ tatil için sık sık Türkiye’ye giderlermiş. Hanım bize Türkiye’nin hiç bilmediğimiz kıyı kasabalarını ballandıra ballandıra anlattı. Memleketimizi bizden iyi biliyor. Türk Adası isminin tam da sorulacağı bir çift! Sordum.

Adanın adı kaktüsten geliyormuş!
“Aaaa! Görmediniz mi? Bir kaktüs yetişir burada. Tepesinde kırmızı bir parça vardır. Aynen Türk fesine benzer. Adanın adı ondan geliyor.”
Kaktüs! Nihayet biri kaktüsten bahsetti. Bu hikâyeyi okumuştum. Ama ben ilk defa duyuyormuşum gibi rol yaptım.
“Bu kaktüse Türk Kafası denir. Görürsünüz, bahçelerde var.”
“Demek adanın ismi buradan geliyor.”
“Evet...”
Karşılıklı adreslerimizi aldık, verdik, vedalaştık.
‘Türk Kafası’ namlı kaktüsün birkaç fotoğrafını çektim.
Bazı araştırmacılar bu hikâyenin aslı olamayacağını söylerken, “çünkü...” diyorlar: “Adanın ismi 1688 yılındaki bir haritada geçiyor ilk defa. O asırda Türk topraklarında fes diye bir giyim eşyası yok. Türklerin ve dolayısıyla İngilizcenin fes ile tanışması 200 sene sonra.”
Evet, Osmanlı Türkiye’sinde fes 1826’da giyilmeye başlandı ama Kuzey Afrika ülkelerindeki mazisi çok daha eski ve Avrupalılar oraların insanlarını da “Türk” olarak tanırlardı. Dolayısıyla “Türk Kafası” kaktüsü pekâlâ adanın isimlendirilmesinde rol oynamış olabilir.
Ancak... Asıl ilginci, Türk adaları ismi 1688’de ilk defa Coronelli adlı meşhur bir İtalyan haritacının çizdiği haritada yer alıyor ve bu eser Fransızca. Yani ülkenin şu andaki resmî adının yer aldığı, elimizdeki ilk tarihî vesika Fransızcadır ve Türk kelimesi aynen geçmektedir. Fransızca ‘da ise “Türk Kafası” isimli bir kaktüs cinsi yoktur!
Öyleyse Grand Turk adı nereden geliyor? Kim bu Büyük Türk? 
“Ayşe Göktürk Tunceroğlu yazısından Alıntı”
___________________________________________________________________________

0 yorum :

Yorum Gönder

 
; Sayfa Başına Dön