11 Şubat 2016 Perşembe
“1915’de doğdu. Evde ağlayamazdı. Hemen annesi,
-Sus! diye paylardı.
Gülemezdi, bağıramazdı. Babası,
-Sus!… diye azarlardı.
Misafir gelince,
-Ayıptır, sus! derlerdi.
Yabancı kimse yokken de evdekiler,
-Başımı dinleyeceğim, sus! derlerdi.
Yedi yaşına kadar bu, böyle sürdü.
*****
İlkokula gitti. derste bir şey soracak olsa öğretmeni,
-Sus! … diye çıkışırdı.
Derse kalksa,
-Ne sorulursa onu söyle, çok konuşma!…
derdi öğretmenleri.
On iki yaşına kadar da böylece sürdü.
******
Ortaokula gitti. Ağzını açacak olsa, büyükleri,
-Her lafa karışma! dediler.
Müdür,
-Söz gümüşse, sükut altındır! vecizesini öğretti.
Türkçe öğretmeni,
-İki dinle, bir söyle…Bak, iki kulak, bir ağız var!… dedi.
-Sus!…
-Sesini kes!…
-Çok konuşma!…
On beş yaşına kadar böylece sürdü.
*******
Liseye gidiyordu. Burada öğrendiği en güzel şey ‘Essükütü hayrün mineddırdır’ sözü oldu. Yani susmak, dırdırdan hayırlıdır.
-Çok konuşma!…
-Sus!…
-Kes sesini!…
On dokuz yaşına kadar böylece sürdü.
*******
Üniversiteye girdi. Evde,
-Büyüklerin yanında konuşulmaz! diye öğretiyorlardı.
Annesi,
-Söz büyüğün, su küçüğün! diyordu.
Profesör bir gün ona,
-Dilini tut!…demişti.
Yirmi üç yaşına kadar böylece sürdü.
********
Askere gitti. On başısı,
-Sus len!…diye bağırdı.
Çavuş,
-Dırlanma! diye azarladı.
Yüzbaşı,
-Pısss!…Sısss!…dedi.
Karakola çağırdılar.Polis,
-Çok konuşma! dedi.
Komiser,
-Sus be!… dedi.
*********
İşe girdi. Arkadaşları, işaret parmaklarını dudaklarına koyar.
-Şışşşşt! derlerdi.
-Aman şışşşt… Aman sus, aman başın derde girer. Aman haa!…
-Sen her şeye burnunu sokma!… derlerdi
-Sen anlamazsın…
-Sana mı kaldı…
_Sen sus…
*******
Evlendi. Karısı,
-Aman sus..Sen karışma!…derdi.
Sonra çocukları oldu. Büyüdü çocukları,
-Sen sus baba!…Çakmazsın bu işlerden…demeye başladılar.
*******
Bu adam, biraz benim, biraz sizsiniz, biraz hepimiziz.
Eskiden kadınlar, kocalarına kendilerine dırdır etmesinler, çok konuşmasınlar diye eşek dili yedirirlerdi. O inanışa göre, eşek dili yiyenlerin sesi çıkmazdı. Bize de sanki eşek dili yedirmişler. Arayın bakalım, ağzınızda diliniz var mı? Dilimizi yutmuşuz. Dilimizi içimize sokmuşuz. Ağzımız var; dilimiz yok.
********
Şimdi bu biraz bana, biraz size benzeyen adam söz hürriyeti istiyor. Konuşacak. Ama ona,
-Sus!…diyorlar.
İçimden,
-Konuş…Konuş…Konuş be!…diye bağırmak geliyor. Ama ne konuşacağız, nasıl konuşacağız? Dilimiz nerede?”

 Aziz Nesin - Nutuk Makinesi


0 yorum :

Yorum Gönder

 
; Sayfa Başına Dön