14 Ağustos 2017 Pazartesi 0 yorum

Ölümün Sağlıklı Şekli

Krom yeşili parlayan gökyüzü
Kapüsen içinde eritir bizi
Yıldızlı gece şaşkına çevirecek
Karışmış yakamoz esaretimize
Evrende bir patlamayla oluştu
Damarlarımda titreyerek patladı
Aşığım şafaktan önceki ana
Yaşamaksa benim elimde değil.


3 Ağustos 2017 Perşembe 0 yorum
Uçurumun kenarında yürümenin cazibesi var. 
Çok doğru değil ama belirsiz ve tehlikeli... 
Bir cinnet sınırına varmaya bir adım var. 
Kesinlikle yalnız. Çıplak. Savunmasız. 
Tamamen kendinden... 
Yapma... 
Ve.. delilik? Ben deli miyim? 
Oh, buna gülme? Artık yok. 
Onlar benim dünyamın saçma olduğunu düşünüyor, susuyorlar. 
Onlar, beni yakından izlerken durmak istiyorum. 
Dar, karanlık koridorlarında bana yardım ediyor. 
Ama kendi ellerini çözmesini öğrendim. 
Bu bağlar pamuktan, bu nedenle güçlü değiller. 
Dudaklarınız engel oluyor, 
Aptalda olsa, öpmek istememe. 
Sadece bana çok sert çıkma. 
Aşk acısı bende çok iyi biliniyor... 
Hatta genç yüreğime bak ve anlayacaksın 
Yaşadıkça bir daha böyle hata yapmaz..! 
Eğer seni seçerse, 
Çiçek çiçek olarak kalır.



0 yorum
Ben, gri gökyüzünü, yağmuru seviyorum 

Sokakları, yayaların kasvetli yüzlerini. 

Ve ben ruhumun bir patlak vermesiyle bağırıyorum: 

Ben bu şehrin sönmüş ışıklarını seviyorum! 

İçinde kutsal yaşamların depolanan tarihini, 

İçinde eşsiz kaderi ve parlayan güzel günleri. 

Tabi ki güzellikleri var şehrin ama 

Biraz uykulu, ve bucaksız soğuk 

Uyanmak için yardımcı olur bu şehir hep 

Ve tüm hatalarını gün gibi anlamak için 

Ve birbiri ardına, ben, sen, o uyanacağız 

Bir kez daha kalabalığın akışında boğularak.


2 Ağustos 2017 Çarşamba 0 yorum


Unutma kızım sen kocana cariye olursan kocan sana köle olur. 
Evdeş olacağın adamdan her şeyi bekleme. 
Beklenti çıtasını ne kadar düşük tutarsan evliliğin ömrü o kadar uzun olur.
O sesini yükselttiğinde sen alçalt.
Tebessüm yüzünde her an tazelenen bir çiçek olsun. 
Ona taşıyamayacağı yükü yükleme. 
Heveslerin ile evliliği yorma. 
Cahit bey yüreği kainatı sığdırabilecek kadar geniş bir insan. 
Bir yazar, bir şair, onun dünyasındaki fırtınalar sıradan insanların dayanabileceği türden olmasa gerek. 
Yükü var taşıyor, sözü var yazıyor, davası var yaşıyor, hedefi var koşuyor.
Bu yolda sen ona yoldaş ol, sırdaş ol, haldaş ol. 
Dünyanın rengine aldanma, nelerim var diyene kanma.
Burada gördüğünü orada bulacağını sanma. 
Burası naz evindi ama orası artık niyaz evin olacak. 
Niyazını huzura tut, hazıra dayanma . 
Cahit’in her derdine ilaç ol ki başına taç olasın.
Sana güvenim muhabbetim ile eştir. 
Yüzümü kara çıkarma kızım...
 
; Sayfa Başına Dön