21 Haziran 2014 Cumartesi
"…Yemek yerken birisi eczaneye girdiğinde utanarak "beraber olsun" demen. 
Her ağrı kesici alışımda "uykunu alıyor musun?" diye sorman. 
Saçımı her kestirmemde "berber enseyi güzel almış mı?" diye kontrol etmen. 
Parfümünün eczaneyi dolduran kokusu…
Sen dükkanın önünden geçerken, duyduğum ayak seslerin… 

Attığın her adım…
Aldığın her nefes. Kullandığın her hece. 

Bahşettiğin her gülümseme. 
Döktüğün her gözyaşı. 
Yolladığın her bakış… 
Saçının her teli. 
Elinin her parmağı. 
Gözündeki bütün kirpikler. 
Vücudundaki her hücre… 
Dünyadaki bütün ağaçlar sana oksijen üretmek için var Eda. 
Bütün iltifatlar seni selamlamak için. 
Bütün kelimeler seni tarif etmek için. 
Bütün yollar belki sen yürürsün diye. 
Bütün pencereler belki sen açarsın diye. 
Bütün insanlar… 
Bütün bitkiler, bütün denizler, bütün kıtalar… 
Dünya… 
Güneş… 
Evren… 
Her şey. 
Hepsi, her zaman senin için.”

0 yorum :

Yorum Gönder

 
; Sayfa Başına Dön