masallar köy çocukları içindir.
anneleri masal anlatmaz çünkü.
kapı önlerinde koca kazanlarla yemek pişirirler.
karın doyurma pahasına geçer ömürleri.
hem sütü laktozsuz içsen ne içmesen ne?
sütten kesilen bir çocuk değilsin ya.
bazen bir bilet hayatını altüst eder.
yalnızlığım bir bilet parasıydı zaten.
sonra da diyorlar içine konuşuyorsun.
yok ya diyorum.
o kadar kolay değil.
hem siz yoktunuz ki.
bugün aynı masada oturuyor olmamız
yarın da burada olacağınız anlamına gelmez.
sevgilinin yakın arkadaşının sevgilisi yakın arkadaşınsa
bu devrik cümlede arkadaşlığımıza ağlıyorum.
erciyes'den atmak bir arkadaşı,
yakışık alır bir şey olmasaydı yapmazdın sanıyorum hâlâ.
suçlamıyorum.
bir an anlayacak gibi bakman anlamış gibi göstermez seni zaten.
hem anlaşılmak ikiye ayrılır.
yanlış anlaşılmak ve hiç anlaşıl(ma)mak.
ikincisi daha münasiptir.
hem elin adamını rüyanda görsen ne görmesen ne?
bunun faturası çalışmadığın yazılılara kesilecek ne de olsa.
hafta sonu okul için ne yaptın desen beş vakit namazımdaydım derim.
ayrıca.
bir kez sofradan kalktım.
iki kez gönül kırdım.
sekiz kez ocağı yaktım.
yere yattım.
annem kızdı.
babama baktım.
yemeğe tuz atmadım.
hem ben iki buçuk ay tuz kullanmayarak bir deney yaptım.
ama göz yaşlarımdaki tuzu bugün tattım.
tuzu bırakarak göz yaşındaki tuz oranını azaltmak epey işsizlikti anlaşılan.
ellerimi üst rafa kadar uzattım.
yine bir atak.
iyice afalladım.
gecikince namaz,
kaderime patladım.
kızın biri cümleleyerek öldürüyordu kendini.
ben de kendime bir iş bulmalıydım.
bir çocuk uzaya zıplıyordu.
neyse ki yer çekimi hâlâ yerindeydi.
hadi hayırlısı gibi.
demeye çalıştığım şey şu.
biletimi artık kendim dolduruyorsam
artık babama nazım geçmiyor demektir.
ama yaşım daha on yedi.
bitmedi.
bitmedi.
hiçbir şey bitmedi.
vakit ikindi.
bekledim.
bekledim.
yalnızca kerahat girdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum :
Yorum Gönder